Senin üzerine haktır ki, her söylediğin hak olsun. Fakat her hakkı söylemeğe senin hakkın yoktur. Her dediğin doğru olmalı, fakat her doğruyu demek doğru değildir. Bu ifadelerini izah eder misiniz?
İnsanın her söylediği hak ve doğru olmalıdır. Ama her hak ve doğruyu her yerde ve herkese söylemek makamın ve zamanın müsaitsizliği yüzünden doğru olmayabilir. Hak ve doğru, zatı itibari ile her zaman hak ve doğrudur. Ama hak ve doğruların vasıtaları bazen batıl ya da mutedil olmayabilir.
Üstat bu ibarelerde vasıtalara işaret ediyor. Yani hak ve doğrunun söylenme zamanı ve mekanı da hak ve mutedil olması gerekir. Yoksa, Üstat hak ve doğruyu söylemenin kendisini kast etmiyor, sadece doğru an ve mekanı kast ediyor.
Mesela, bir evladın babasına evlatlık konumunu unutarak bazı hak ve doğruları yüzüne sert ve üslupsuz bir şekilde söylemesi doğru ve hak bir tavır değildir. Söyledikleri hak ve doğru olabilir, ama konumsuz ve usulsüz bir tarz ile söylemesi
Mesela, bir evladın babasına evlatlık konumunu unutarak bazı hak ve doğruları yüzüne sert ve üslupsuz bir şekilde söylemesi doğru ve hak bir tavır değildir. Söyledikleri hak ve doğru olabilir, ama konumsuz ve usulsüz bir tarz ile söylemesi
doğru ve hak değildir.
Bazı doğrular vardır, bu doğrular yerli yerinde denmediği zaman, faydadan çok zarar verir.
Bu doğruları söylemek için uygun makam ve uygun mekan lazımdır. Kör olan bir adama kör diye hitap etmek belki doğrudur, ama üslup doğru olmadığı için, bu doğru karşıdaki insanı rencide eder. .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder