Hz. MUHAMMED (asv)'in Hakikat-ı Kemalatı Ne Demektir?
Kemalat, bütün güzel sıfatlarla muttasıf olmak demektir. PEYGAMBER EFENDİMİZ (asv) bir mahlukatın olabileceği en yüksek ve en zirve mükemmellikte ve olgunluktadır. Öyle ki, ALLAH’ın sanatları içinde diğer sanatların yaratılmasına sebep ve gerekçe olacak kadar yüksek bir kıymet ve değerde bir sanat-ı İlahidir.
Bir ağacın en mühim gayesi ve neticesi nasıl meyvesi ise, şu kainat ağacının en büyük ve en mükemmel meyvesi ve neticesi PEYGAMBER EFENDİMİZ(asv)'in şahsiyeti ve ubudiyetidir. Tabir yerinde ise, ALLAH kainat ağacını sırf Hazreti PEYGAMBER EFENDİMİZİ (asv)'ı netice versin diye halk etmiştir.
PEYGAMBER EFENDİMİZ (asv)'in bu yüksek makamı ise, onun ALLAH’ın isimlerine azami ve hakikatli bir mazhar ve ayna olmasından dolayıdır. ALLAH bütün sıfat ve esmasını en güzel ve en parlak olarak ALLAH RESULÜnün (asv) mahiyet aynasında görüp göstermiştir. Yani PEYGAMBER EFENDİMİZ (asv) ALLAH’ın isim ve sıfatlarını en azam bir makamda, en azam bir derecede izhar ve ilan ettiği ve ona tam bir ayna olduğu için habibiyet makamını elde etmiştir. Bu da gösterir ki, kainatı ve PEYGAMBER EFENDİMİZİ(asv) yaratması ve vesile kılmasının temelinde, kendi cemal ve kemalini görmek ve göstermek istemesi vardır. Mevcudatı yaratmasındaki en önemli ve kuvvetli sebep budur.
ALLAH, mevcudat teşhirgahında sergilediği sanatını, önce kendi İlahi nazarı ile seyredecek, sonra da diğer mahlukatın nazarına takdim edecek. ALLAH’ın sanatını sevmesi ve sanatları içinde en büyük olan Hazreti PEYGAMBERE (asv) habibiyet payesini vermesinin ardında, kendi cemal ve kemaline olan muhabbeti yatıyor.
Yani, ALLAH kendi cemal ve kemalini sevdiği için alemleri yarattı. Mahiyet meçhul bir şuunat-ı İlahi, tavr-ı aklın haricinde kudsi bir sevgidir bu. "Ben sende kendimi gördüğüm için seni sevdim, yani ben kendimi sende sevdim." ibaresi ALLAH’ın PEYGAMBER EFENDİMİZ (asv)'e bakışını ve onun hakikat-i kemalini biraz dar lafızlarla özetleyebilir.
PEYGAMBER EFENDİMİZ(asv)'in zatı ve kimliği şu kainatın yaratılmasına nasıl bir vesile ve sebep olmuş ise, aynı şekilde onun o kudsi ibadet ve kulluğu da bu kainatın bekasına ve devamına gerekçe ve sebep olmuştur. Yani ALLAH bütün kevniyatı onun hatırı ve ibadeti için yaratmıştır.
Bazen olur ki külli şeylerin esası ve ruhu onun cüzü olur, ağaç ile çekirdek gibi. Ağacın vücudu nasıl çekirdeğe bağlanmış ise, kainat ağacının vücudu da çekirdeği olan PEYGAMBER EFENDİMİZ (asv)'e bağlanmıştır. Kainat olmasa onun mana ve maksadını PEYGAMBER EFENDİMİZ (asv)'in maddi ve manevi şahsı ifa ve ifade edebilir.
"Muhakkakki ALLAH ve melekleri PEYGAMBERE salat ederler ey iman edenler sizde ona salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin."(Ahzab, 33/56)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder