13 Aralık 2012 Perşembe

püf noktası

Mide, içine giren yiyeceklerin kimyasal ve fiziksel olarak parçalandığı bir yerdir. Mide içini örten ve Mukoza denilen örtü dokudan sindirim sıvıları salgılanır. Mide içinde yiyecek varsa, her 20 saniyede bir dalgalar meydana getirerek sıvı ile katıyı birbirine karıştırır (Kimus). Sonuçta krem kıvamında yarı sıvı bir materyel meydana gelir. Meydana gelen karışım ince bağırsaklar tarafından emilecek seviyeye geldiyse, azar azar miktarlarda, pilor kanalını geçerek 12 parmak bağırsağına (Duodenum) geçer. Sıvıların mideyi terk etmesi katılardan daha hızlıdır ve mideyi boşaltması yaklaşık 20 dakikayı alır. Katı-sıvı karışımı materyelin mideyi terk etmesi ise yaklaşık 1.5 saati bulmaktadır.daha sonra vücutta yemegin yolculugu devam eder.
Yediğimiz yemegi nasıl yolları takip ediyor?kimyası, biyolojisi, fenni ,tıppı, ilmi nasıl?
bunları ve daha detaylısını bilmek çok güzel ve önemli ama bunları öğrenmeden yemek yemem denilemez
bilip bilmemek doymaya engel değil,
çünki miktarınca ihtiyaç kadar yenildiği zaman karın doyar, bilinmesede vucüd gıdasını alır
dolayısıyla kur'an ve tefsir okudugumuz zaman bize bağlı belirli ölçülerde miktarınca
ruh ,kalb, duygular, akıl gıdasını alıyor.
Okuduğumu anlamıyorum diye okumaktan vazgecilirse ruh ,kalb,duygular aç kalır
çünkü yalnız akıldan yaratılmadık
namaz kıldığımızda,kur' an tefsir okudugumuzda ruh suyunu içiyor kalb yemeğini yiyor duygular nefesini alıyor
sabırla ,sebat ederek (azda olsa sürekli)gayret ederek
hem aklı hem ruhu hem kalbi hem duyguları
namaz kılarak,kur an ve tefsir okuyarak,tesbih çekerek doyurmalı
doymaları için zaten başka yol yok
şeytanın sağda yaklaşarak "anlamıyorsun okuma "diyerek ALLAH tan zaklaştırmak için verdigi vesveseleri dinlememeli
şayet dinlenilirse mahrumiyetten başka cok sıkılıyorum diyerek başlayan denge bozulmaları ortaya cıkmaya başlar.
ALLAH korusun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder