31 Aralık 2012 Pazartesi

tamir edilmezden evvel tamire:)

Dünya ahiretin mezra ve tarlası olduğu için, burada ne ekersek orada onu biçeriz.
Yani uhrevi hayatı inşa etmek de tahrip etmek de bu dünya hayatında oluyor.
Şayet insan dünya hayatını helal ve istikamet dairesinde geçirir, uhrevi hayatı için çabalarsa, öbür dünyasını inşa ve ihya etmiş olur. Yok tersini yapıp haram ve gayrimeşru yollarda bir hayat geçirmiş ve öylece de ölmüş ise, ahiret hayatını tahrip etmiş yani zedelemiş olur. Ahiret hayatını şekillendirmek dünya hayatında ki hayat çizgimiz ile oluyor.
İkinci olarak, dünya hayatında yapılan yanlış ve günahlar, tövbe ve istiğfar ile imha edilip temizlenebilir. Önemli olan insanın son halidir. Yani kişi hayatının belli dönemlerinde yanılıp günahlar ve hatalar işleyebilir, ama bunun farkına varıp tövbe ve istiğfar ile dönüş yaparsa, ALLAH ona yeni bir sayfa açar. Ahiret hayatındaki tahrip ve zedelenmeleri de yeniden tamir ve inşa edebilir; bu son nefesine kadar mümkündür.
Yani, tövbe ve tamir kapısı daima açıktır, ALLAH sonsuz şefkati ile bize bu fırsatı tanımıştır.
Zedelenmenin çok mertebeleri var; bazıları için cehennem, bazıları için kabir azabı, bazıları için ebed yolculuğunun meşakkatli geçmesi, bazıları için cennette makam ve mevki kaybı, bazıları için yüksek ve ulvi makamların kaybı vs...
Her insanın amel ve manevi kapasitesine göre zedelenme değişebilir.
Ama bu zedelenmeleri fırsat elde, can tende iken tamir mümkündür; tamir için geç kalmamak gerekir...
-itinayla günahlar temizlenir muhaahaa muhaaahaaa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder