1 Aralık 2012 Cumartesi

akla kapı açılsın ve aklın ihtiyarı elinden alınmasın

Bedahet : Aklı ve iradeyi teslime mecbur edecek derecede delilin açık ve zorlayıcı olmasıdır ki, ALLAH imtihan gereği kainatı, Kur’an’ı ve mucizeleri böyle bir açıklıkta ve zorlayıcılıkta deliller ile dizayn etmemiştir. Yani insanın kendi hür iradesi ile hakkı ve batılı ayırt edip, kendi tercih ve kemalatını ortaya koyabilmesi için, deliller bedihi değil, nazari tanzim edilmiştir.
Nazari: Akla kapı açıp iradeyi elden almayacak derecedeki delillere verilen bir isimdir. Yani ALLAH hem mucizelerde hem kainatta hem de Kur’an’da getirmiş olduğu delilleri öyle bir şekilde dizayn etmiş ki, ne akla kapalı ne de iradeyi teslime mecbur edecek kadar açık bir şekildedir.
İnsanların bir kısmı kainata ve Kur’an’a iman ve hidayet nazarı ile baktığı zaman, elmas ve zümrütler değerinde deliller ile donatılmış olduğunu, her bir zerresinde ve harfinde yüzlerce mucize tezahür ettiğini göreceketir.
Aynı kainat ve Kur’an’a dalalet ve küfür nazarı ve dikkatsizliği ile bakıldığı zaman; kuru ve çorak bir arazi gibi durduğunu görürken; hiçbir yerinde ve köşesinde hakkaniyetine dair bir delil ve işaret göremeyecektir.
PEYGAMBER EFENDİMİZ (asv)'in göstermiş olduğu mucizeler bedihi değil, nazaridir. Şayet gösterilen bu mucizeler bedihi olsa idi, mucizeye şahit olan herkes ister istemez iman etmek zorunda kalacaklardı.
Bu da dünyanın tecrübe ve imtihan yapısına zıt bir durum olurdu.
sırr-ı imtihan ve hikmet-i teklif iktiza eder ki, akla kapı açılsın ve aklın ihtiyarı elinden alınmasın
Eğer gayet bedihî bir surette olsa, o vakit aklın ihtiyarı kalmaz, Ebu Cehil de Ebu Bekir gibi tasdik eder, imtihan ve teklifin faidesi kalmaz, kömürle elmas bir seviyede kalırdı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder