İnsanın fıtratındaki nihayetsiz acizlik ve fakirlik kainatı kendine teshir ediyor,
yani itaatkar edip etrafında dolandırıyor.
Güneşi insana mum ve lamba yapan sır, insandaki acizlik ve fakirlik damarıdır.
Hava, su, toprak ve sair şeyler insandan ürktüğü ve korktuğu için değil,
insan nihayetsiz aciz ve fakir olduğu için ALLAH tarafından istihdam(hizmet ettirmek) ediliyor.
İşte kainatın insan etrafında hizmet ve istihdam olması, teshir olmak manasına geliyor.
Öyle ise
Öyle ise
insan bu acizlik ve fakirliği birer dua ve şefaat vesilesi yapıp ALLAH’a iltica etmesi gerekir.
Ve bu acizlik ve fakirlik sayesinde bütün kainatın insana teshir, yani itaat ettirilmesine çokça teşekkür ve şükretmesi gerekir. İnsan maksadını elde etmek istiyor ise, bu iki damarı çokça işletmek ve istihdam etmek ile elde edebilir.
Nasıl çocuk ağlamak ile anne ve babasının şefkatini celp ediyor ise
insan da acizlik ve fakirlik dili ile ağlayıp ALLAH’ın sonsuz rahmet ve şefkatini kendine celp etmelidir; maksada giden en sağlam ve kestirme yol budur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder