Pişkin yalancılık
Cerbeze,
yalanı süsleyerek doğru göstermek, kurnazca lâflarla aldatarak üste çıkmak, lâf cambazlığı ile doğruları örtmek, yalan dolanla hakikati örtbas etmek anlamlarına gelir.
Bu haliyle cerbeze, yalandan daha öte bir cürüm ve günah teşkil eder. Çünkü yalanda muhatap inanıp inanmamakta muhayyer bırakılır. Çoğu zaman da yalan ortaya çıkar ve yalancı kişi bundan mahcup olur, yüzü kızarır ve utanır.
Oysa cerbezeci kişi kendi hâlinde bir yalancı değil;
yalanında ısrarcı bir kişi olup, insanları aldatmakta maharetlidir, ortaya attığı lâf cambazlıkları ile doğruyu örtmekte becerikli, muhatabını susturduğu oranda da bundan mutluluk duyan ve yalanını yutturma becerisiyle övünen kişidir.
Aklın üç mertebesi vardır. Bunlar:
1- Tefrit Mertebesi.
2- Vasat Mertebesi.
3- İfrat Mertebesi.
2- Vasat Mertebesi.
3- İfrat Mertebesi.
Aklın tefrit mertebesi gabavet hâlidir,
yani aklın hiçbir şeye ermemesi, aklın çalışmaması hâlidir. Bu mertebede akıl neredeyse kendi hâlindedir, telâşsız ve kaygısızdır, dünya umurunda değildir. İnsanî incelikleri, nezaheti ve nezaketi kavramaktan âcizdir.
Aklın vasat mertebesi akıllılık hâlidir.
Bu mertebede akıl, olması gerektiği gibi çalışır, düzgün çalışır, hikmeti esas alır, her şeyde hikmet arar, her şeyi hikmete göre sorgular, denetler, algılar ve yargılar.
Aklın ifrat mertebesi ise cerbeze hâlidir.
Bu mertebede akıl yalanda ileri derecede kurnazdır, hilekârdır. Yalan ve yanlışını lâf ebeliği yaparak örtbas eder ve kimsenin ruhu duymaz.
kusur görmeyi meslek haline getirmiş kişiler vardır ki,
gördükleri kusurları cerbeze ile abartarak herkese satarlar. Kusurları abartılı olarak anlatıp, muhataplarını aldatırlar. Çünkü cerbezenin işi bir yanlışı olabildiğince abartıp,
iyilikleri örtmektir.
İşte cerbezenin acayip işi ,
zamana ve mekâna yayılmış farklı şeyleri toplar, bir yumak yapar. Her şeyi o siyah perde ile görür.Bu açıdan cerbeze hiçbir çeşidiyle makbul değildir.
İşte aklın bu mertebesinden uzak durmak ve ALLAH’a sığınmak lâzımdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder