Kainatta olan biten her şey,
kaderde çizilmiş plan ve program üzerine hareket edip işler.
Bir atomun hareket ve vazife planı kaderde tayin ve tespit edilir, atom bu tayin ve tespit edilen plan üzerinde yürür ve hareket eder.
Kader planında atomun yol haritasının eğri büğrü gibi durmasının sebebi her eğirlik ve büğrülük içinde bir hikmet ve vazifenin yerleştirilmesindedir. Şayet atom bu eğri büğrü yollara uğramadan düz bir hat üstünde ilerlese, o vazife ve hikmetler vuku bulmaz.
Mesela, insan bünyesinde çalışan hücreler eğrisiz ve büğrüsüz bir hat üstünde ilerleseler insan vücudunda bulunun organlar vücut bulamazdı. Burun düz hat üstünde bir çıkıntı, kulak kıvrımları eğri büğrü, parmaklar arası kesik, beyin kıvrımlar yumağı, göz yuvarlak, ağacın dal ve budakları eğri büğrü vs...
Yani insan bünyesinde çalışan hücrelerin her eğrisi bir aza oluşturuyor, her büğrü duran hücre bir fayda için o şekle giriyor. Hücrelerin yol haritasına bakan adam neden bu kadar eğri büğrü yollara girmiş, düz bir hatta ilerlememiş demeye hakkı yoktur.
Zira her eğrilikte bir fayda ve hikmet gözetilmiş, eğrilik ve büğrülük artıkça irade ve ilimin tezahürü de artmıştır,
bu da tesadüf manasını tamamı ile silmiştir.
Halbuki düz hatlarda tekdüze hareket etmek manasında tesadüf nispeten daha kuvvetli durur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder