9 Eylül 2012 Pazar

yıpranmamak için

sabır kuvveti doğru kullandığında musibeti, yener
Evvela; sabır kuvveti genellikle geçmişten ziyade, hâle ve istikbale dağıtılır.
sabır sadece geçmişe dağıttıldığı zannedilir.

Esas itibariyle insan; karşılaştığı musibetlere dayanamamasının sebebi, mazide musibetin ızdırap ve çilesinin
hâlde ve istikbalde de
devam edeceğini vehmetmesidir.

maziye geçen musibetin çilesi ve meşakkati bittiyor, yerine elemin zevalinden(gelip geçicilik, yokluk) gelen lezzet geçiyor.
Maziye üzülmeye ve sabır kuvvetini ona dağıtmak dogru değil.
İstikbal ise; madem gelmemiş, vehmi bir temenni söz konusu.
Bu vehime vucut rengi verip, musibetin istikbalde de devam edeceğini düşünmek ise; fuzuliyattır(işe yaramayan şey,gereksiz).

Dolayısıyla şimdiki halde, musibetin ağırlığını hissettirdiği ana, sabır ve metanetini teksif(toplama) eder isek; o sabır kuvveti o musibeti yener, sadece fiziken sıkıntısı kalır, kalbe ve fikre sirayet(Yayılmak, bulaşmak, geçmek.) etmez, kökleşemez

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder