Hürriyet insana verilen cüz’i iradenin bir sonucudur.
Dünyaya imtihan olmak üzere gönderilen insanoğlu, doğru veya yanlış, helal veya haram her şeyi seçebilme konusunda serbest bırakılmıştır.
İnsan nefsi daima kötülüğü emrettiği için, hak yolda yürümek bu nefse ağır gelir.
Ama ruh,kalp,duygular ve akıl doğru ile tatmin olurlar.
İnsan hürriyetini sınırlandırmak
insana bir sıkıntı ve zulüm değildir aksine mutluluktur.
Hem bu dünya da hem ahiret de
insanın nefsini serbest bırakması kalbe, ruha, akla ve duygulara sıkıntı ve zulümdür.
“ALLAH mü’minlerden canlarını ve mallarını,
karşılığında Cenneti onlara vermek suretiyle satın almıştır.”
Tevbe Sûresi, 9:111.
Ruhunu, bedenini ve malını ALLAH’ın emri dairesinde kullanan,
nefsini ve şeytanı
işe karıştırmayan kişi,
bunları ALLAH’a satmış demektir.
Mesela, göz bize bir İlâhî emanettir. Onu helal dairesinde kullandığımız takdirde gözümüzü ALLAH’a satmış oluruz.ALLAH yolunda kullanmayınca göz kavvad derekesine iner yani nefsin adi ve pis arzuları ile iştahlandığı materyalin arasında, bir vasıta, bir buluşturucu olur. Yani nefis ile arzuladığı şey arasında, buluşturuculuk ve birleştiricilik yapıyor, bir nevi nefsin kötü emellerine alet ve vasıta oluyor.
Halbuki göz, nefis değil de, ALLAH namına kullanılsa, ALLAH’ın kainatta sergilediği sanatları seyreden ve mütalaa eden, yüksek bir alet olur, şerefli bir makama çıkar.
hem mesela;
Aklın dairesi, sadece bulunduğu an değildir. Akıl, geçmişi de geleceği de kuşatır.
Akıl, ALLAH hesabına kullanılmaz ise; geçmişteki acı ve hüzünlü hatıraları getirir, önüne atar, gelecekteki muhtemel bela ve sıkıntıları düşündürerek,
insanın o anki huzurunu ve rahatını bozar.
İşte günahkar adam, bu sıkıntı ve belaları unutmak için, aklı uyuşturan ve iptal eden geçici sarhoşluğa başvuruyor.
Akıl, ALLAH namına kullanılır ise; elem ve acı kaynağı değil bilakis rahmet ve hikmet hazinelerinin birer anahtarı ve keşfedicisi olur;
bu da insanı, her iki dünyada aziz ve mutlu yapar.
Akıl, geçmiş ve geleceğe iman nazarı ile baktığında, geçmişin elemi gitmiş lezzeti kalmış, gelecek ise; ALLAH’ın tedbir ve tasarrufunda olduğu için, tevekkül ederek endişe ve korkulardan emin olur ve tam huzuru kazanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder