tûl-i emel yükünü yüklenme

Tahammülünden(Bir yükü üstüne almakdan) âciz, tâkatinden(Güç, kuvvet) hariç olduğun tûl-i emel yükünü yüklenme.

Tûl-i emel ;umumiyetle uzun emeller peşinde olma,gelecekten coooook şeyler bekleme manasına gelir.

Tul-i emel; insanın dünya hayatında ebedi yaşayacak gibi plan ve program içinde olup, çok uzun emeller beslemesine deniyor. Kelimenin bire bir manası ise; insanın emelini uzun tutması demektir. İnsanın emeli çok uzun, lakin ömür sermayesi çok kısadır. Demek bu uzun emel duygusunun tatmin olacağı alem, bu alem değildir.

Her gün 2 melek şöyle der

Ey insanlar, ölmek için doğdunuz, yaptıklarınız harap olur, mallarınız düşmana kalabilir.

Bunların hesabı sizden sorulur, azabı da size olur.

Tul-i emel; hırs, açgözlülük, tama, bitmez tükenmez hırs ve arzu anlamlarına da geliyor. Bu duyguyu besleyen iki temel nokta var. Birisi; iman zayıflığı ve imanın taklidi olması, diğeri ise; yine buna bağlı olarak dünya sevgisidir.

"Bütün hataların başı dünya sevgisidir."

Öyle ise bu duyguyu istikamete çevirmenin yolu; tahkiki imanı elde edip dünyanın fena ve fani yüzünü görüp, bu duyguyu ahirete tevcih etmektir.

(ALLAH’tan utanın! Başkalarına kalacak şeyleri toplamakla vaktinizi kaybetmeyin! Kavuşmayacağınız şeyleri ele geçirmek için uğraşmayın; ihtiyacınızdan fazla bina yapmakla hayatınızı harcamayın!)

[Beyheki]

İnsan hoşlanmadığı şeyden nefret eder, ondan uzaklaşmak ister.

Onun için ölümden çok korkar. Alıştığı sevgilerden mahrum kalacağını düşünerek ölümü düşünmek bile istemez.

(Kimi ve neyi seversen sev, sonunda ondan ayrılacaksın)hadis

Dünyanın âkıbeti ne olursa olsun, lezâizi terk etmek evlâdır.

Çünkü, âkıbetin ya saadettir; saadet ise şu fâni lezâizin terkiyle olur.

Veya şekavettir (mutsuzluk).

Ölüm ve idam intizarında(bekleyiş) bulunan bir adam, sehpanın süslendirilmesinden zevk ve lezzet alabilir mi?

Dünyasının âkıbetini küfür sebebiyle adem-i mutlak olduğunu

zanneden adam için de lezzetleri terketmek evlâdır. Çünkü, o lezâizin zevaliyle vukua gelen hususî ve mukayyed(kayıtlı, sınırlı)

adem(hiçlik)lerden, adem-i mutlakın( tamamen ve ebediyen yok olma) elîm elemleri

her dakikada hissediliyor.

Bu gibi lezzetler o elemlere galebe edemez.