İnsanın duygu ve cihazları ahiret alemine göre tasarlandığı için, dünyanın çeperi ve muhiti bu duygu ve cihazları sıkıyor ve boğuyor. Nasıl insanı bir metrekare gibi küçük bir yere hapsettiğimiz zaman, cesedi ve cesedindeki azaları bunalıp sıkılıyor ise, aynı şekilde insanın ahirete bakan binlerce manevi latifeleri, ahirete nispetle bir metrekare hükmünde olan dünyada sıkılıyor ve boğuluyor ve bundan dolayı da bir nefes almak istiyor.
Başta namaz olmak üzere ibadetler insan için bir nefes almak, bir teneffüs yapmak hükmündedir.
Zira bu ibadetler dünya ile ahiret arasında bir köprü, bir pencere, bir tünel gibidir. İnsan bu ibadetler sayesinde o alemler ile irtibata geçebiliyor. Namaza tekbir çekip başlayınca, dünya arkasında kalıp, ALLAH ile muhatap oluyor ve bir cihetle onun huzurunda el pençe divan duruyor. Bu yüzden "Namaz müminin miracıdır." denilmiştir.
İnsan namaz vasıtası ile ALLAH ile konuşuyor ve ona arz-ı hacet ediyor.
İnsan namaz vasıtası ile ALLAH ile konuşuyor ve ona arz-ı hacet ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder