16 Mart 2012 Cuma

Işık ışıktır görene, ışıktan köre ne?

ALLAH sevdiği kuluna, dünyanın fani olduğunu anlamasını, üstün bir ilim elde etmesini ve hatalarını görme imkanını verirmiş.
Dünyâyı anlayan, ondan sakınır. Ondan sakınan, nefsini tanır. Nefsini tanıyan da, RABBini bulur. MEVLAsına hizmet edene, dünyâ hizmetçi olur.
“Arzusu ahiret olup ahiret için çalışan hakkında, ALLAHÜ TEALA: “Ey Dünya! Bana hizmet edene hizmet et. Sana hizmet edeni kendine hizmetçi yap” buyurdu.”
Nefsimiz, RABB’imizin hoşnut olmayacağı çirkin davranışlara yöneltmek ister. Onda ruhumuzu kirleten cimrilik, bencillik, kıskançlık, ümitsizlik gibi birçok eğilim vardır.
PEYGAMBERİMİZ(sav)’in bir savaş dönüşü, “küçük cihaddan büyük cihada dönüyoruz”
Nefsi zayıflatacak ilâç, İslâmiyyete uymaktır. Harâmların hepsi, dünyâ malına, mevkisine, zevklerine düşkün olmak, nefsin gıdâsıdır. Onu besler, kuvvetlendirir. Nefis kuvvetlenince, bütün iyiliklerin, kaynağı olan İslâmiyyete saldırır. Din ile, îmân ile, ALLAHÜ TEALAnın emirleri ile alay eder. Herkesin kendi gibi taşkın, şaşkın olmasını, haksızlık, kötülük, zulüm yapmasını ister. İnsanın en büyük düşmanı, kendi nefsidir ve nefislerini beslemiş, azdırmış olan gâfil, câhil kimselerdir.

(Akıl sâhibi, nefsini ezip, âhirette lâzım olan şeyler için çalışır. Ahmak, aptal olan da, nefsinin arzûları peşinde koşup, Cennete götürmesi için de, ALLAHa duâ eder.)
Hz. İsa (a.s) yarım kerpici başının altına koymuş, yatıp uyumuştu. Uyanıp gözlerini açtığında İblis'i başında bekler buldu. Ona.

- A melun başımda ne bekliyorsun? diye sordu.

İblis ona dedi ki:

- Başının altına koyduğun benim kerpicim. Bütün dünya benim malım olduğuna göre, bu kerpiç parçası da benim malımdır demektir. Madem ki malımı kullanıyorsun bana ortak oldun demektir.

Hz. İsa (a.s) kerpici başının altından aldı, fırlatıp attı. Yeniden uyumaya niyetlendi. İblis de savuştu gitti.

Bilmeyen ne bilsin seni, Gamlanma deli gönül..
Gönülden anlamayana, Bağlanma deli gönül..
İçi tatlı özlü yemiş, Kırıldıkça ballanır
Sendeki seni koyup, Avlanma deli gönül..


Bu görünen ben değilim, Ben ben dediğim nedir?
Dilimle söz söyleyen, Sözü söyletenmidir?
Baştan ayağa gömleksem, İçimdeki ben midir?
Sureti ben sanıp da, Avlanma deli gönül..


Sinenin içindekini, Aldanıp gönül sanma
Varacağın o menzili, Tesbih, seccade sanma..
Attığın üç beş adımla, Yollar tükendi sanma
Yolların başındayken, Sallanma deli gönül..


Padişaha vasıl olan, Elbet olur padişah
Sırların sırrı onda; LA İLAHE İLLALLAH..
Görmeyerek yol yürüyen, Bela bulur ahü vah
Sarayda vahdet vardır, Canlanma deli gönül...

Mevlâna

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder