İhlas, kelime olarak, samimiyet demektir. Terim olarak ise; yapılan amel ve ibadetlerde sadece ALLAH’ın rızasını gözetmek demektir. bir insan amel ve ibadetlerini yalnız ALLAH için yapar ise, bunun maddi ve manevi maslahatları sıralanıyor.
İhlas, hem dünyada, hem de ahiret aleminde en önemli bir esastır. Tıpkı binanın temeli, ağacın kökü gibidir. Temelsiz bina, köksüz ağaç olamaz. Aynı şekilde ihlassız, dünya ve ahret olmaz.Yani ihlası olmayanın, hem dünyası hem de ahreti harap olmuş demektir. kökü ve esası kurumuş demektir.
Hem ihlas en büyük bir kuvvettir. Yani insan samimiyeti ile ALLAHa kul olursa, ALLAH’ın sonsuz kudretini kendine celp etmiş olur. Bu da insan için, hem maddi, hem manevi bir kuvvettir. Bu ihlas sırrından dolayı müminler nice zaman bir avuç ordu ile, dev bir orduyu yenmiştir. Bunun örnekleri tarihte çoktur.
Hem en makbul bir şefaatçidir. İnsan uzun ve meşakkatli bir hayat yolculuğu içindedir. Bu hayat yolculuğu ruhlar aleminden başlar, anne karnından dünyaya, dünyadan kabre, kabirden, haşire, haşirden Mahkeme-i Kübra’ya, buradan sırat köprüsüne, oradan son durak olan cennet ve cehenneme doğru gidiyor. İşte ihlas, bu yolculuk sürecinde öyle bir şefaatçi ve yardımcı olacak ki, ALLAH RESULÜ sav’nün şefaati bile bu ihlasa bakar. Şayet ihlas yok ise, yolculuk azap ve dehşet içinde geçecekir.
Hem en metin bir nokta-i istinaddır. Yani en sağlam dayanak noktası ALLAH’tır. ALLAH’a dayanmak da ancak ihlas ile olabilir. Yani ALLAH’ın arkamızda zahir bir kuvvet ve dayanak olmasını istiyor isek, ihlas ile ona iltica etmemiz gerekir.
Hem en kısa bir tarîk-i hakikattır. Yani hakka ve hakikate gitmenin en kestirme yolu ihlastır. İhlas ile ALLAH’a iltica eden kalbi ALLAH coşturur, acz ile yalvaran akla, ALLAH kainatı küçük bir kitap hükmüne geçirir. İhlassız on beş yıllık ilim ve irfan, ihlaslı bir saat iman sohbetine yetişmiyor. Bu yüzden, kabiliyetli olan birisi, kırk dakikada velayet makamına erişebiliyor.
Hem en makbul bir dua-yı mânevî, en kerametli bir vesile-i makasıd. ALLAH katında geri çevrilmeyen tesirli bir dua hükmündedir ihlaslı yalvarış. Maksada çabuk ulaştıran bir vesiledir ihlas ve samimiyet.
Hem en yüksek bir haslet, en sâfi bir ubudiyettir. İnsanın en büyük vasfı ve kesbi, ancak samimiyet ve iyi bir niyet ile olabilir. Zira insan, zaten diğer iyi ve güzel hasletlere sahip değil, mazhar ve makestir. Yani ALLAH’ın verdiği birer nimetlerdir diğer hasletler. Ama ihlas ve samimiyet insanın sahip olduğu tek haslettir.
Hem katıksız ve tertemiz bir kulluktur ihlas. İbadetin ve kulluğun özü ve esasıdır samimiyet.
İhlas, hem dünyada, hem de ahiret aleminde en önemli bir esastır. Tıpkı binanın temeli, ağacın kökü gibidir. Temelsiz bina, köksüz ağaç olamaz. Aynı şekilde ihlassız, dünya ve ahret olmaz.Yani ihlası olmayanın, hem dünyası hem de ahreti harap olmuş demektir. kökü ve esası kurumuş demektir.
Hem ihlas en büyük bir kuvvettir. Yani insan samimiyeti ile ALLAHa kul olursa, ALLAH’ın sonsuz kudretini kendine celp etmiş olur. Bu da insan için, hem maddi, hem manevi bir kuvvettir. Bu ihlas sırrından dolayı müminler nice zaman bir avuç ordu ile, dev bir orduyu yenmiştir. Bunun örnekleri tarihte çoktur.
Hem en makbul bir şefaatçidir. İnsan uzun ve meşakkatli bir hayat yolculuğu içindedir. Bu hayat yolculuğu ruhlar aleminden başlar, anne karnından dünyaya, dünyadan kabre, kabirden, haşire, haşirden Mahkeme-i Kübra’ya, buradan sırat köprüsüne, oradan son durak olan cennet ve cehenneme doğru gidiyor. İşte ihlas, bu yolculuk sürecinde öyle bir şefaatçi ve yardımcı olacak ki, ALLAH RESULÜ sav’nün şefaati bile bu ihlasa bakar. Şayet ihlas yok ise, yolculuk azap ve dehşet içinde geçecekir.
Hem en metin bir nokta-i istinaddır. Yani en sağlam dayanak noktası ALLAH’tır. ALLAH’a dayanmak da ancak ihlas ile olabilir. Yani ALLAH’ın arkamızda zahir bir kuvvet ve dayanak olmasını istiyor isek, ihlas ile ona iltica etmemiz gerekir.
Hem en kısa bir tarîk-i hakikattır. Yani hakka ve hakikate gitmenin en kestirme yolu ihlastır. İhlas ile ALLAH’a iltica eden kalbi ALLAH coşturur, acz ile yalvaran akla, ALLAH kainatı küçük bir kitap hükmüne geçirir. İhlassız on beş yıllık ilim ve irfan, ihlaslı bir saat iman sohbetine yetişmiyor. Bu yüzden, kabiliyetli olan birisi, kırk dakikada velayet makamına erişebiliyor.
Hem en makbul bir dua-yı mânevî, en kerametli bir vesile-i makasıd. ALLAH katında geri çevrilmeyen tesirli bir dua hükmündedir ihlaslı yalvarış. Maksada çabuk ulaştıran bir vesiledir ihlas ve samimiyet.
Hem en yüksek bir haslet, en sâfi bir ubudiyettir. İnsanın en büyük vasfı ve kesbi, ancak samimiyet ve iyi bir niyet ile olabilir. Zira insan, zaten diğer iyi ve güzel hasletlere sahip değil, mazhar ve makestir. Yani ALLAH’ın verdiği birer nimetlerdir diğer hasletler. Ama ihlas ve samimiyet insanın sahip olduğu tek haslettir.
Hem katıksız ve tertemiz bir kulluktur ihlas. İbadetin ve kulluğun özü ve esasıdır samimiyet.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder