Yüz bin kişilik bir şehri, bir asker zorla bir yere sevk edebilir;
burada sevk kuvveti, askerin şahsından değil, askerlik münasebeti ile dayandığı ordu kuvvetinden geliyor. Bu yüzden asker, kendi namına değil, ordu namına bu işi yapıyor denilir. Yoksa aksini iddia etmek hamakat olur. Zira bir askerin şahsi kuvveti, yüz bin insanı zorla sevk etmeye yetmez.
"tohum ve çekirdeklerin başında koca ağacı taşıması"
"tohum ve çekirdeklerin başında koca ağacı taşıması"
"Küçücük tohum ve çekirdek içine koca ağacın plan ve programı yerleştirilmiş ve ağaç bu plan ve program üzerine hareket ediyor."
Yani o koca ağacı yapan ve idare eden, bu tohum ve çekirdek değildir. Tohum ve çekirdek, sadece ALLAH’ın kudretine bir perde, bir sebeptir. Yoksa mucit ve yaratıcı değildir.
Çekirdek ve tohumun mahiyeti gayet basit ve zayıf iken, çekirdek ve tohumdan hasıl olan ağacın mahiyeti ise gayet mükemmel ve ağırdır. Böyle bir sebebin, böyle bir neticeyi yaratıp, bütün işlerini tedbir ve idare etmesi mümkün değildir. Öyle ise çekirdek ve tohum her şeye kudreti yeten bir Zatın memuru ve hizmetkarıdır. Tıpkı asker örneğindeki gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder