Ne kendimizi yok sayabiliriz, ne de kendimizi olduğumuzdan fazla büyütebiliriz!
Ne ALLAH’ın verdiği gücü inkâr edebiliriz—çünkü bu nankörlük sayılır,—ne de ALLAH’ın verdiği gücü kendimizden bilebiliriz! Ne mütevazi oluyorum diye, bir miskin rolünü takınmaya ve ALLAH’ın bize hiçbir şey vermediğini iddiâ etmeye hakkımız vardır; ne de İlâhî nimeti şükrederek anlatma yapıyorum diye, varlıklı olmakla büyüklük taslamaya, güçlü olmakla kibirlenmeye, ALLAH’ın verdiği hediyeleri sahiplenmeye yetkimiz vardır!
Bazen tevazûun nankörlükle, bazen de İlâhî nimeti şükrederek anlatmanın, yani ALLAH’ın verdiği nimetleri kabul etme, doğrulama ve itiraf etmenin kibirlenmekle karıştırılır ve
Bazen tevazûun nankörlükle, bazen de İlâhî nimeti şükrederek anlatmanın, yani ALLAH’ın verdiği nimetleri kabul etme, doğrulama ve itiraf etmenin kibirlenmekle karıştırılır ve
ikisi de zarar verir
ne ALLAH’ın ikramlarını “alçakgönüllülük” adına yok saymaya, ne de bunları “İlâhî nimeti şükrederek anlatma” adına sahiplenmeye ve bunlarla kibirlenmeye hakkımız yok.
ALLAH’ın verdiği meziyet ve kemâlâtı ikrâr ederiz, bunu söyleriz, bunu yaşarız, bunu kendi çapımızda güven konusu yaparız.
Aksi takdirde bunları yok saymak küfran-ı nimet ve nankörlük olur.
Bunları sahiplenmek, bunları bir ALLAH vergisi olmaktan çıkarmak ise, şüphesiz büyüklenmek ve şımarmak olur. Yani ALLAH’ın verdiği şeyleri yok saymamız doğru olmadığı gibi, kibir malzemesi yapmamız da doğru değildir!
Birincisi nankörlük, diğeri şımarıklıktır.
“Meselâ, nasıl ki süslenmiş, süslü ve zinetli, bir değerli elbiseyi biri sana giydirse ve onunla çok güzelleşsen, halk sana dese, ‘MaşaALLAH, çok güzelsin, çok güzelleştin’ Eğer sen tevazukârâne desen, ‘Hâşâ, ben neyim? Hiç! Bu nedir, nerede güzellik?’ O vakit nimete karşı nankörlük olur ve elbiseyi sana giydiren mahir san’atkâra karşı hürmetsizlik olur. Eğer iftihar ederek, gururlanarak desen, ‘Evet, ben çok güzelim. Benim gibi güzel nerede var? Benim gibi birini gösteriniz!’
O vakit, gururlu bir şekilde bir övünmedir.
İşte, övünmeden, küfrandan kurtulmak için demeli ki:
‘Evet, ben güzelleştim.
Fakat güzellik libasındır ve dolayısıyla libası bana giydirenindir;
benim değildir'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder