İnsan nihayetsiz acizlik ve fakirlik ile donatılmışken,
kibirlenmesi,
zıtların birbirini daha parlak göstermesi
yani; nasıl beyaz yazı en net şekilde siyah tahta da görünür
ya da yemek lekesi aşikar olarak beyaz ve açık renkli elbiselerde dikkat çeker;
aynı şekilde acizlik ve fakirlik ile sarmalanmış bir insanın kuvvetliymiş gibi sahte bir kibir ve gurur vaziyeti alması, onun ne kadar aciz ve zayıf olduğunu biraz daha parlattırır demektir.
İnsan kendi cüzi ve emanet olan kudretçiğine güvenip ALLAH’ın sonsuz kudret limanına acizlik ve fakirlik parolası ile iltica etmez ise,
dünyanın dağdağalı ve fırtınalı hayatında boğulur ve perişan olur.
Böylece insanlar arasında zayıf ve zavallı, ALLAH katında ise hain ve alçak olarak addedilir.
Öyle ise insan acizlik ve fakirlik halini kibir ve gurur vasıtası ile örtmeye değil,
itiraf ve dua vasıtası ile ilticaya sevk etmelidir.
Dev gibi bir acizlik, cüzi kibir perdesi ile örtülemez.
Örtmeye yeltenmek komiklik ve zavallılıktır.
Yapmacık ve suni davranışlar, zaten kişinin riyakar ve zelil olduğunu çok çabuk gösterir, dikkat bile istemez.
Bu yüzdendir ki, halk arasında riyakar ve zelil insanlar pek sevilmezler, mert ve özü sözü bir olanlar daha ziyade sevilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder