Günah virüsü istigfarla temizlenmezse insanın diger programlarınada zarar verir
Çünkü işlediğimiz herbir günah, kafamıza giren herbir şüphe,
kalb ve ruhumuza yaralar açar.
günahlardan gelen yaralar ve yaralardan hasıl olan vesveseler, şüpheler
-neûzu billâh-
(ALLAH’a sığınırız)
imanın yeri olan kalbe ilişip imanı zedeler
ve imanın tercümanı olan lisanın ruhun aldığı zevke ilişip
zikirden nefretkârâne uzaklaştırarak susturuyorlar.
Evet, günah kalbe işleyip, siyahlandıra siyahlandıra,
tâ imanın aydınlığı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor.
Herbir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah, istiğfarla çabuk imha edilmezse, kurt değil, belki küçük bir mânevî yılan olarak kalbi ısırıyor.
Şayet kişi işlediği günahları tövbe ve istiğfar ile imha etmeyip,
kalbin beyaz ve nurani yapısını siyahlandıra siyahlandıra en sonunda imana kabiliyet kalmayacak bir şekle ve kıvama getirir ise, ALLAH’a düşmanlık kaçınılmaz hale gelir.
Kişi nihayetinde günahların müptelası ve tiryakisi, ALLAH’ı da günahlara engel bir tehlike addetmeye başlar. Hal böyle olunca, müptela olduğu günah hesabına önce ALLAH’a düşman olma, sonra da ALLAH’ı inkar etme meyli ve arzusu oluşur.
Günah ile küfür arasında kuvvetli bir bağ vardır.
Şayet günah tövbe ve istiğfar ile imha edilmez ise,
bu bağ bir şekilde küfre incirar eder (küfre doğru uzar).
Bu sebeple günahlar hakkında dikkat ve hassas olmak ve takvaya önem vermek gerekir.
Günaha maruz kalınca, hemen bir iyilik yapmamızı, bir sevap işlememizi EFENDİMİZ (asv) tavsiye ederek; böylece günahın kalbimizde iz bırakmasını önlemiş oluruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder