5 Ekim 2012 Cuma

ALLAH’a sığınmazsa, şeytana maskara olur

Şeytanın mühim bir hilesi,
insana kusurunu itiraf ettirmemektir
—tâ ki istiğfar ve ALLAH’a sığınma yolunu kapasın.
Hem insanda bulunan ve onu kötülüğe yönelten duygusunu harekete geçirerek,
tâ ki nefis kendini avukat gibi müdafaa etsin
“Kabullenen ve rıza gözüyle bakan hiçbir kusur göremez.”
sırrıyla, nefsine memnuniyet dolu bakış ile baktığı için, ayıbını görmez.
Ayıbını görmediği için itiraf etmez, istiğfar etmez, ALLAH’a sığınmaz,
şeytana maskara olur.

"Nefsini suçlayan, kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder. İstiğfar eden, ALLAH’a sığınır. ALLAH’a sığınan, şeytanın şerrinden kurtulur.
Pişmanlık duymak,
eğer tevbe ve istiğfar manasında düşünülürse kadere itiraz değil,
bilakis kadere teslimiyettir.
Kaderi tenkid ise,
"Ben ne yaptım ki bu başıma geldi (hâşâ),
CENAB-I HAKK benden başkasını bulmadı mı ki, bu musibet ve belayı ona verdi."
Hâlbuki;
"Kaderi tenkid eden başını örse vurur, kırar.
Rahmete itiraz eden, rahmetten mahrum kalır."
hakikatına amade olmalıyız.
Evet kusuru görebilmek tövbe ve istiğfarın girişi ve yarısı hükmündedir.
Kusuru görmemek ise, -ALLAH korusun- firavunluğa gidişin başlangıcı ve çekirdeği hükmündedir.
Bu sebeple nefsin kusur ve ayıplarını görmek kemalattan ve güzel hasletler sınıfındandır.

Burada karıştırılmaması gereken bir husus vardır;
insanın dünya işlerinde en iyisini ve en güzelini yapmaya çalışması ve bu yolda mücadele etmesi güzeldir. Lakin bu güzellikler ikram olunduktan sonra,
insan bunun bir ikram ve ihsan olduğunun farkında ve şuurunda olmak iktiza eder.
Yoksa kendi çalışmasının ve gayretinin bir neticesi ve payesi olduğu cihetine sapmak,
insanı bencilliğe ve kendini beğenmişliğe sürükler.

Her iyi ve güzel işin yaratıcısı ALLAH’tır.
İnsan ise bu iyi ve güzel işlerin açığa çıkmasında sadece basit ve cüzi bir sebeptir. İnsan bu cihetle meseleye bakarsa, kendini beğenmiş sayılmaz.

Günümüzde kişisel gelişim adı altında maalesef insanlar hodgamlığa ve bencilliğe teşvik ediliyor.
İnsanın mükemmel işlere odaklanması ve ona mazhar olma yolunda mücadele etmesi yanlış ve yasak değildir, ama onları kendinden bilmek ve öyle saymak insanı uçuruma yuvarlayan
manevi bir kanserdir.

Kendini beğenmenin çirkin olması ve öyle sayılması,
insanın üzerinde tecelli eden güzellikleri kendi malı saymasından
ve ALLAH’ın bir ikram ve ihsanı olduğunu unutmasındandır.
Yoksa, üzerinde tecelli suretinde ve tahdis şeklinde dalgalanması
güzel ve müstahsendir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder