Kurbağalardan biri karamsardır, “öldük, bittik, asla kurtulamayacağız” diye sızlanmaktadır. Diğeri ise “hiç vazgeçmeden çırğınmakta, zıplamaya çalışmaktadır. Öleceklerini düşünen kurbağa hiç çabalamaz ve kendini bırakıverir ve boğularak dibe çöker. Diğer kurbağa sürekli çırğındığı için sütün üstüne yağ tabakası oluşmaya başlar. Önce tabakanın üstüne çıkan kurbağa, oradan da dışarı atlayıverir.
eğer şayet hak etmek veya acizden fakirden kuvvetsiz kudretsizden istemek gibi bir durum olsaydı bişeler istemezdim yada aza kanaat ederdim ama beni yaradan okadar güçlüki kuvvetliki kudret sahibi bide kadir bidee çömert bide hak ettiğim değilde lütfundan veren çömert olduğu için "hiç"mütevazi olamam gözüm aç :)yükseklerde
ölümü hatırlamak, insanı dünyaya aldanmaktan alıkor ve ahiret için hazırlanmaya; ölümü unutmak ise insanı dünya zevkine sürüklemeye sebeb olur
Hazreti Musa (as) hastalandı ve karnının ağrısı iyice şiddetlendi de halini CENAB-ı HAKK’a arzetti. ALLAH da ona sahradaki bir otu gösterdi. O da ondan yedi de ALLAH’ın izniyle şifa buldu. Sonra başka bir zaman bu hastalık ona tekrar musallat oldu. Bunun üzerine aynı otu yedi. Fakat hastalığı arttı. Hastalığı artınca şöyle dedi: “Hastalığı artınca şöyle dedi: “Ya RABBi, ilk önce bu otu yedim ve ondan faydalandım. İkinci defa onu yediğimde ise hastalığım arttı.” Bunun üzerine CENAB-ı HAKK şöyle buyurdu: “Çünkü birincide seni ota sevk eden Ben idim, böylece onda şifa meydana geldi. İkincisinde ise, sen kendin ota gittin de, bunu müteakip hastalığın arttı. Bilmiyor musun ki, bütün dünya öldürücü zehir, onun panzehiri de benim ismimdir.”
Sebeplere teşebbüs etmemeyi ALLAH’ın bu kâinatta koyduğu fıtrat kanunlarına isyan olarak değerlendirir. Ama, neticeyi sebeplerden değil, ALLAH’dan bekler; duasını, niyazını, şükrünü ancak O’na yapar.
Emin değilim ama Depresyon üzüntüde beyin bir sıvı salgılıyormuş o vücudda neresi zayıfsa oraya zarar veriyormuş
Hayat ın şuuru yokki beni tanıyıp bana acısın ondan bişi beklemiyorum
Yalnız ALLAH bizileri kendisi için yaratmış başkasına gitmemize razı olmaz
biz ALLAH a değilde yarattıklarından teselli ararsak sonu hüsrandır
Bizim tek dostumuz vardır o da ALLAHtır
İbrahim Suresi 7.
Hani RABBiniz şöyle duyurmuştu: "Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir."
Dünya okul gibi eğitim öğretim sonra sınav olma yeri
Yani Dünya cennet yada cehennem yeri değil imtihan salonu illaki tercih yapılacak
Ve önemli olan bu sınavda tercihini ALLAHın istediği gibimi yoksa kendi isteğine göremi yaptıgın
Anne babaya ALLAH istediği için iyi davranmak doğru seçim
insanın ve herşeyin tek ve eşi olmaması bize ALLAHın tek ve bir oldugunu anlatır
ALLAH katında Herkes eşittir önemli olan kişi ALLAHa en yakın olan takva sahipleridir
ALLAH çok tatlıya hep O hep iyi:)
ALLAH; sizi korumak için bazı İnsanları hayatınızdan çıkarır..
Peşlerinden koşmayın... !
PEYGAMBERİMiz (a.s.m.) de zikretmiş oldukları isimleri RABBinden öğrenerek bildirdiğine göre, CENAB-ı HAKK için bu isimlerin dışında bir isim kullanılmaz. Yani, ALLAH sadece Kur'ân'ında bildirdiği ve Habib'ine öğrettiği isimleriyle kendisine niyaz edilmesini istemektedir.
CENAB-ı HAKK'ın, söylendiği zaman kalb ve gönülleri dolduran ve kâinatı mânâlandıran "Allah" ismi-i celâli ve doksan dokuz mübarek ismi ve sıfatları bulunuyorken, Onu başka uydurma isimlerle anmak ne kadar yakışıksız bir hareket olduğu açıktır. Bilhassa "ALLAH" ismini söylememek için ısrarla "tanrı" kelimesini kullanmak, iyi niyetten kaynaklanan bir düşünce değildir. Çünkü esasen "tanrı" kelimesi, bir olan ALLAH'ı tanımayıp başka "uydurma" mabutlara isim olarak verilmiştir. "Yer tanrısı, gök tanrısı" gibi. Halbuki CENAB-ı HAKK'ın böyle bir isme ihtiyacı olmadığı gibi, kendi bildirdiği isimlerin dışında çağrılmamasını, dua ve niyaz edilmemesini istemektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder