"Güneş bütün parlak ve şeffaf şeyler üstünde tecelli edip yansır. Yansıdığı şeyin üstünde de ışığı ve ısısı belirir. Bu da o ışık ve ısının güneşten geldiğinin bir delili, bir vesikasıdır. Şayet o parlak şeyler üstünde beliren ısı ve ışığı ...güneşten kabul etmezsek, o zaman o şeylerin içinde hakiki ve bizzat küçük bir güneşçiğin olduğunu kabul etmemiz gerekir. Bu da bir güneşe bedel, milyonlarca güneşi kabul etmemiz anlamına gelir ki, bu deli saçmalığıdır.
Yani bir tek ALLAH’ı kabul etmeyen, zerreler adedince ilahları kabul etmesi gerekir. Zira her bir zerrede ilahi isimler tecelli olarak temerküz edip yerleşmiş. Güneşin yedi rengi nasıl bir ayna içinde akis olarak yerleşmiş ise, ALLAH’ın yedi ezeli sıfatı da bir zerre içinde tecelli olarak yerleşmiştir. Bu yedi ezeli sıfatın tecellisini ALLAH’tan koparırsak, o zaman o zerrenin ilah olduğunu kabul etmemiz gerekir ki, bu çok aptalca bir yaklaşım olur."
Yani bir tek ALLAH’ı kabul etmeyen, zerreler adedince ilahları kabul etmesi gerekir. Zira her bir zerrede ilahi isimler tecelli olarak temerküz edip yerleşmiş. Güneşin yedi rengi nasıl bir ayna içinde akis olarak yerleşmiş ise, ALLAH’ın yedi ezeli sıfatı da bir zerre içinde tecelli olarak yerleşmiştir. Bu yedi ezeli sıfatın tecellisini ALLAH’tan koparırsak, o zaman o zerrenin ilah olduğunu kabul etmemiz gerekir ki, bu çok aptalca bir yaklaşım olur."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder