Bana gelecekle ilgili Vesvese geldiginde cevabım hazır:)
Ozaman ne endişe kalıyor ne korku
"Ben acizemi sıgındımki aciz kalayım
Fakiremi sıgındımki fakir kalayım
Kuvvetsizemi sıgındımki kuvvetsiz kalayım...
Ben alemlerin kainatın herşeyin sahibi ve dizginleri elinde olan YÜCE İLAH ALLAHıma sıgındım
ben ALLAHım dan memnunum Onun güzelligi kapatır benim çirkinligimi
Onun mükemmelligi bana yeter
Hayatımı Onun ayarlaması planlaması beni mutlu ediyor
Ben ALLAH aitim
İnsanlara degil
Endişem yok
ALLAH kerimdir"
Ozaman ne endişe kalıyor ne korku
"Ben acizemi sıgındımki aciz kalayım
Fakiremi sıgındımki fakir kalayım
Kuvvetsizemi sıgındımki kuvvetsiz kalayım...
Ben alemlerin kainatın herşeyin sahibi ve dizginleri elinde olan YÜCE İLAH ALLAHıma sıgındım
ben ALLAHım dan memnunum Onun güzelligi kapatır benim çirkinligimi
Onun mükemmelligi bana yeter
Hayatımı Onun ayarlaması planlaması beni mutlu ediyor
Ben ALLAH aitim
İnsanlara degil
Endişem yok
ALLAH kerimdir"
Bugz etmek duygusu fıtratta vardır ve veriliş amacı mü’mine bugz etmek değildir. Her şeyden önce nefsimize, şeytana, küfre ve zulme düşman olmak içindir.
HAYATA BAKIŞ AÇINIZI DEĞİŞTİRİN
Sui zan, kötü zannetmektir
Hüsnü zan iyi zannetmektir
Hüsnü zan iyi zannetmektir
ALLAHü teâlâ, Hz.Davüda vahyetti ki:
- Beni sev, beni seveni sev ve beni kullarıma sevdir! Beni sevsinler.
- Ya RABBi bunu nasıl yapayım?
- Nimet ve ihsanlarımı onlara hatırlat, onlar benden ancak iyilik beklesinler.
- Beni sev, beni seveni sev ve beni kullarıma sevdir! Beni sevsinler.
- Ya RABBi bunu nasıl yapayım?
- Nimet ve ihsanlarımı onlara hatırlat, onlar benden ancak iyilik beklesinler.
“ALLAH’tan kork. Bir kimse sende bildiği bir kusurdan dolayı seni ayıplarsa, sen onda bildiğin bir kusurundan dolayı onu ayıplamaya kalkışma; günahı onun sevabı ise senin olur.”
EFENDİMizsav, Cabir B. Süleyman özelinde tüm ümmetine “Seni ayıplasalar da sen ayıplayanlardan olma.” diyor
EFENDİMizsav, Cabir B. Süleyman özelinde tüm ümmetine “Seni ayıplasalar da sen ayıplayanlardan olma.” diyor
Aynı güneşten ziya alan, aynı toprakta yetişen, aynı su ile sulanan ve aynı havayı teneffüs eden ağaçların, farklı meyveler vermesi, onların istidatlarının farklı olmasından kaynaklanır. Bunun gibi, aynı ayet, aynı hadis çizgisinde birleşen Müslümanların, farklı meslek ve meşreplere yönelmesi de Kur’an’ın farklı meyveleri olarak değerlendirilmelidir.
Bu çizgiden sapmamak şartıyla, herkesin kendi m...eşrebine göre Kur’andan aldığı feyiz farklılık gösterebilir.
Bunu anladığımızda şöyle bir sonuca varmamız zor olmayacaktır: Bizim düşüncelerimiz, işlerimiz, aile yapımız, toplum düzenimiz, ticaret anlayışımız, ahlâk seviyemiz ve daha nice değerlerimiz tamamen Kur’an’a göre şekillenmiş değil ki, bizdeki noksanlıklar yüzünden Ona itiraz gelsin. Biz her ne kadar Kur’an’a ve onun bütün hükümlerine iman etmiş olsak da, bu imanımız amel âlemine aksederken aslını tam olarak muhafaza edemiyor.
Araya hissiyatımız karışıyor, hevesimiz karışıyor, hırsımız, dünya sevgimiz, menfaat duygularımız karışıyor. Kısacası araya nefis ve şeytan karışıyor. Böylece her inandığımızı uygulamaya aynen aktaramıyoruz. Bizi, o ihtişamlı Kur’an değil, kendi aynamıza akseden sönük aksi terbiye etmiş oluyor.
Bizi seyredenler, inancımız ile yaşayışımız arasındaki bu tezadı gördüklerinde, kusuru şahsımıza verirlerse isabet etmiş olurlar. Ama bazı kasıtlı çevreler, “bizim noksanımızı, Kur’an hakkındaki bilgi zaafımızı, Kur’an güneşine muhatap olan ruh aynamızın küçük, kirli ve tozlu oluşunu” bahane ederek İslâm’a hücum ediyorlar. “Kur’an’ın terbiye ettiği insanlar işte bunlardır.” diyerek o hidayet güneşine toz kondurmaya çalışırlar.
Bu çizgiden sapmamak şartıyla, herkesin kendi m...eşrebine göre Kur’andan aldığı feyiz farklılık gösterebilir.
Bunu anladığımızda şöyle bir sonuca varmamız zor olmayacaktır: Bizim düşüncelerimiz, işlerimiz, aile yapımız, toplum düzenimiz, ticaret anlayışımız, ahlâk seviyemiz ve daha nice değerlerimiz tamamen Kur’an’a göre şekillenmiş değil ki, bizdeki noksanlıklar yüzünden Ona itiraz gelsin. Biz her ne kadar Kur’an’a ve onun bütün hükümlerine iman etmiş olsak da, bu imanımız amel âlemine aksederken aslını tam olarak muhafaza edemiyor.
Araya hissiyatımız karışıyor, hevesimiz karışıyor, hırsımız, dünya sevgimiz, menfaat duygularımız karışıyor. Kısacası araya nefis ve şeytan karışıyor. Böylece her inandığımızı uygulamaya aynen aktaramıyoruz. Bizi, o ihtişamlı Kur’an değil, kendi aynamıza akseden sönük aksi terbiye etmiş oluyor.
Bizi seyredenler, inancımız ile yaşayışımız arasındaki bu tezadı gördüklerinde, kusuru şahsımıza verirlerse isabet etmiş olurlar. Ama bazı kasıtlı çevreler, “bizim noksanımızı, Kur’an hakkındaki bilgi zaafımızı, Kur’an güneşine muhatap olan ruh aynamızın küçük, kirli ve tozlu oluşunu” bahane ederek İslâm’a hücum ediyorlar. “Kur’an’ın terbiye ettiği insanlar işte bunlardır.” diyerek o hidayet güneşine toz kondurmaya çalışırlar.
13:24 - "Sabrettiğiniz için size selam olsun. Ahiret yurdu ne güzeldir!"
Bambu Agacı
Çin Bambu agacının yetismesi,
olumlu ısrar icin guzel bir örnektir.
...
Çinliler bu agacı söyle yetistirir:
Önce agacın tohumu ekilir,sulanır ve gübrelenir.
Birinci yıl tohumda herhangi bir degisiklik olmaz.
Tohum yeniden sulanıp gübrelenir.
Bambu agacı ikinci yılda da topragın dısına filiz vermez.
Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem
tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir.
Fakat inatcı tohum bu yılda da filiz vermez.
Cinliler büyük bir sabırla besinci yilda da
bambuya su ve gübre vermeye devam ederler.
Ve nihayet besinci yılın sonlarına dogru bambu yeşermeye baslar ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklasik 27 metre boyuna ulasır.
Akla gelen ilk soru şudur :
Çin bambu agacı 27 metre boyuna altı hafta da mı
Yoksa bes yılda mı ulasmıstır?
Bu sorunun cevabi tabii ki bes yıldır.
Büyük bir sabırla ve israrla tohum bes yıl süresince sulanıp gübrelenmeseydi agacın büyümesinden hatta var olmasindan söz edebilir miydik?... Bir basarının şartları her zaman çok basittir.
Bir süre için alışın
Bir süre tahammül edin.
Her zaman inanın
Ve hicbir zaman geri dönmeyin.
Bambu Agacı
Çin Bambu agacının yetismesi,
olumlu ısrar icin guzel bir örnektir.
...
Çinliler bu agacı söyle yetistirir:
Önce agacın tohumu ekilir,sulanır ve gübrelenir.
Birinci yıl tohumda herhangi bir degisiklik olmaz.
Tohum yeniden sulanıp gübrelenir.
Bambu agacı ikinci yılda da topragın dısına filiz vermez.
Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem
tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir.
Fakat inatcı tohum bu yılda da filiz vermez.
Cinliler büyük bir sabırla besinci yilda da
bambuya su ve gübre vermeye devam ederler.
Ve nihayet besinci yılın sonlarına dogru bambu yeşermeye baslar ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklasik 27 metre boyuna ulasır.
Akla gelen ilk soru şudur :
Çin bambu agacı 27 metre boyuna altı hafta da mı
Yoksa bes yılda mı ulasmıstır?
Bu sorunun cevabi tabii ki bes yıldır.
Büyük bir sabırla ve israrla tohum bes yıl süresince sulanıp gübrelenmeseydi agacın büyümesinden hatta var olmasindan söz edebilir miydik?... Bir basarının şartları her zaman çok basittir.
Bir süre için alışın
Bir süre tahammül edin.
Her zaman inanın
Ve hicbir zaman geri dönmeyin.
ALLAHın HABİBİSİ
Kainatın mahlukatın yaratılma sebebi
HZ MUHAMMEDsav e saldıranlar illa ki belasını buldu buluyor bulacakda
Kainatın mahlukatın yaratılma sebebi
HZ MUHAMMEDsav e saldıranlar illa ki belasını buldu buluyor bulacakda
insanoğlunun aklı ve şuuruna çarpan öyle harika bir varlık düzeni, öyle eşsiz bir kâinat modeli, öyle yokuş-yukarı olaylar var ki, hayret etmemek, şaşkınlık göstermemek mümkün değildir.
İşte insanoğlu, aklının sınırlarını zorlayan ve duygularını sarsan dehşet verici olaylar karşısında kâinatın işleyişindeki kaderin hikmetli elini görüp çözümleyemediği için, tüm bu durumların sahibini hatırlar ve a...ncak onun aşkın hikmetini medh-u sena ederek ve tespih ederek ona sığınmak suretiyle ruhen teneffüs eder.
Yerküresini sarsıntıdan koruyan, zeminin kalbinden çıkan dağlar ve dağların volkanik teneffüsleri olduğu gibi,
insanın psikolojik zeminini sarsmaktan koruyan da, onun kalbinin zemininden çıkan ve ağız bacasından nefes almasına imkân veren tespih ve tekbir ile tahmiddir.
İşte insanoğlu, aklının sınırlarını zorlayan ve duygularını sarsan dehşet verici olaylar karşısında kâinatın işleyişindeki kaderin hikmetli elini görüp çözümleyemediği için, tüm bu durumların sahibini hatırlar ve a...ncak onun aşkın hikmetini medh-u sena ederek ve tespih ederek ona sığınmak suretiyle ruhen teneffüs eder.
Yerküresini sarsıntıdan koruyan, zeminin kalbinden çıkan dağlar ve dağların volkanik teneffüsleri olduğu gibi,
insanın psikolojik zeminini sarsmaktan koruyan da, onun kalbinin zemininden çıkan ve ağız bacasından nefes almasına imkân veren tespih ve tekbir ile tahmiddir.
Duyguların tahlili yapılmadan doğru gelişme sağlanamaz. Doğru düşünmek, insanı, olay ve olguları oldukları gibi görmek, fikirler ve olaylar arasındaki bağlantıları doğru tespit etmek, doğru açıklamak, doğru anlamak ve doğru yorumlamaktır. Bu sebeple normal sınırların ötesindeki korku, sevgi, bağımlılık, duyarsızlık, insanın doğru düşünmesini engelleyen hususların başında gelmektedir. Doğru düşünebilmek için, insan aklının çelişkileri kolayca fark edebilme özelliğinin körelmemiş olması lazımdır.
Cerbeze, aklın ifrat halidir. Böyle bir akıl, batılı hak, eğriyi doğru gösterir. Cerbezenin şe’ni, bir kötülüğü büyüterek iyiliklere galip etmektir.
Pek çok iyilikleri ve bir tek kötülüğü olan bir insan, cerbezeli biri tarafından çok kötü olarak takdim edilebilir.
Pek çok iyilikleri ve bir tek kötülüğü olan bir insan, cerbezeli biri tarafından çok kötü olarak takdim edilebilir.
ALLAH bir kuluna hayır murad ettimi onun cezasını tacil edip dünyada verir; bir kulu hakkındada kötülük murad ettimi onun günahlarını tutar, Kıyamet günü cezasını verir.
(Tirmizi)
(Tirmizi)
Balıgın hafızası 3sn ama beyin hücrelerinin gelişimini sağlayan Omega-3 içeriyor
FESÜBHANALLAH
Resmen diyorki bende iş yoooookk (sebebim)
benim sahibim ALLAH beni senin için hazırladı
FESÜBHANALLAH
Resmen diyorki bende iş yoooookk (sebebim)
benim sahibim ALLAH beni senin için hazırladı
Martin Luther’in de vurguladığı gibi “İnsan kendini kalben neye bağlarsa, o onun ilahıdır”
kalbimin resmi :)
kalbimin resmi :)
ALLAHım
SULTANIM
Yaşantımın kusurlarını kabul edip senin kusursuzluguna sıgınıyorum
Dogrularınıda yaptırdıgın için teşekkür ediyorum
SULTANIM
Yaşantımın kusurlarını kabul edip senin kusursuzluguna sıgınıyorum
Dogrularınıda yaptırdıgın için teşekkür ediyorum
"Yaşadığımız hayat koşulları duasız yaşamak için hiçde elverişli değil"
ALLAH, RAHMAN olduğu gibi KAHHAR’dır da. İzzeti tattıran da Odur zilleti çektiren de. Bu dünyada sadece cemalî isimler tecelli etse ve insan sadece bunlara muhatap olsa idi marifeti noksan kalırdı. Bu imtihan meydanında, insanoğlu ALLAH’ı hem celal, hem de cemal sıfatlarıyla tanımak durumunda. Ahirette ise, yollar ayrılacak. İnsanların bir kısmı ibadet, ihlas, salih amel ve güzel ahlâklarına mükâf...at olarak, cennete girecek ve lütuf, kerem, ihsan gibi nice cemal tecellilerine, azamî ölçüde ve ebediyen muhatap olacaklar. Küfür ve şirk yolunu tutarak dalalet ve sefahate düşenler ise celal, izzet ve kahır tecellileriyle karşılaşacaklar. Böylece, ahiret yurdunda, ALLAH’ın hem cemalî hem de celalî isimleri en ileri mânâda tecelli etmiş olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder