Bir insan bütün ömrü boyunca günah ve isyan yolunda gitse de
henüz ölmedikçe onun için yüzde bir de olsa bir kurtuluş ümidi vardır.
Son anda tövbe edebilir ve yanlış yoldan dönebilir.
Bir Müslüman da bütün ömrünü iman ve ibadetle geçirse bile yine cennetini garanti görmemelidir,
zira yüzde bir ihtimal de olsa ömrünün sonlarına doğru yoldan çıkabilir.
Yeis gibi ucub da tehlikelidir.
Yeis, ALLAH’ın rahmetinden ümit kesmektir. Bu, ayetle yasaklanmıştır.
Ucub ise ALLAH’ın azabından emin olmaktır.
Bunlardan birincisi tefrit, ikincisi ifrattır.
“Sırat-ı müstakim” olan orta yola göre,
insan elinden geldiği kadar isyandan uzak yaşamaya çalışacak, ama bunu başaramadığı takdirde de ALLAH’ın rahmetinden ümit kesmeyecek, bir gün ıslah olmayı o sonsuz rahmetten bekleyecektir.
Öte yandan, bir insan ibadet edecek ama akıbetinden korkacak, kendini garantide görmeyecektir.
ALLAH’ın RAHMAN, RAHİM, ĞAFFAR, SETTAR gibi cemalî isimlerini düşünmek insanı yeisten kurtaracağı gibi,
AZİZ, CEBBAR, CELİL, KAHHAR gibi celalî isimlerini düşünmek de insanı ucub tehlikesinden kurtarır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder