O zatın (a.s.m.) dâvâlarından en önde gelen ve en önemlisi tevhiddir.
Bu dâvâyı çok açık ve öz olarak ifadesi LA İLAHE İLLALLAH şeklinde ifade edilen mübarek cümlesidir.
O zatın (a.s.m.) din ve zikir halkasına katılan,
zikir meclisinde bulunan ve zikirleriyle ona katılan geçmiş ve gelecek bütün insanlar, bu mübarek ve mukadden cümleyi imanın temeli ve rüknü olarak itikad etmişler; o cümleyi sürekli tekrarladıkları bir vird haline getirmişlerdir.
Bu dâvânın hak ve hakikat olduğuna dair sarsılmaz ve değişmez bir kanaat, bir kabul ve iz'ana sahip olmuşlardır.
Yaşadıkları dönem, yaşadıkları muhit ne kadar farklı farklı da olsa, meşrepleri, meslekleri, yöntemleri, tarzları birbirinden ayrı gibi de görülse, tıpkı zikir halkasındaki herkesin aynı zikri ve virdi tekrarlamaları gibi, bu mübarek cümleyi sürekli tekrarlamışlardır.
Tıpkı Mevlevîler gibi bu mübarek kelimeyi anmışlar, bu kelimenin içinde gizli olan dâvânın etrafında dönmüşlerdir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder