İnsanın korku ve muhabbete âlet olacak iki cihaz, fıtratında yerleştirilmiştir.
İster istemez, o muhabbet ve korku, ya insanlara veya YARADANA yönelecek.
Halbuki, insanlardan korkmak ise elîm bir beladır;
Çünkü, sen öylelerden korkarsın ki, sana merhamet etmez veya senin istirhamını kabul etmez
Evet, YARADANDAN korkmak, Onun rahmetinin şefkatine yol bulup iltica etmek demektir.Korku bir kamçıdır, Onun rahmetinin kucağına atar. Malûmdur ki, bir anne, meselâ bir yavruyu korkutup sinesine kendi tarafına çekiyor.O korku, o yavruya gayet lezzetlidir. Çünkü şefkat sinesine çekiyor. Halbuki, bütün annelerin şefkatleri, rahmet-i İlâhiyenin bir lem’asıdır.
Demek ALLAH korkusunda azîm bir lezzet vardır.
ALLAH korkusu,
başka hiçbir korkuya benzemeyen, son derece içli ve saygı dolu bir korkudur.
Bu korku diğer korkular gibi insana sıkıntı ve azap veren bir korku türü değildir.
Tam tersine, insana kulluğunu ve aczini hatırlatan, onun aklını ve şuurunu açıp geliştiren, insanı çok üstün bir ahlak seviyesine ulaştıran ve ALLAH'a yaklaştıran saygı dolu bir korkudur
ALLAH korkusu, ahirete olan özlemi artıran, ümit ve şevki körükleyen bir korkudur.
ALLAH'a olan yakınlığı ve sevgiyi kat kat artıran, ona büyük manevi hazlar yaşatan asil bir duygudur.
"...O'na korkarak ve umut taşıyarak dua edin. Doğrusu ALLAH'ın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır." (Araf Suresi, 56)
ALLAH korkusu, insanın imanını, şevkini, ALLAH'a olan sevgi ve saygısını güçlendiren bir duygudur. insanı ALLAH'ın razı olmayacağı bir tavır içine girmekten sakındıran, nefsinin taşkınlıklarını, sınır tanımaz kötülüklerini dizginleyen, sürekli iyilik yönünde harekete geçiren de saygı dolu ALLAH korkusudur.
"Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar ALLAH'tan korkup-sakının, dinleyin ve itaat edin..." (Tegabün Suresi, 16)
Bu korku, insanı kötülüklerden uzaklaştırıp, ALLAH'ın rızasına, rahmetine ve cennetine yaklaştıran, bundan dolayı da çok büyük bir manevi haz içeren bir duygudur. insanı ALLAH'ın sınırlarını korumada, ALLAH'ın rızasını aramada son derece yüksek bir şuura, dikkate ve titizliğe iletir. Sonuçta insanın dünyadaki bu korkusu, onu kıyamet gününün korkusundan ve cehennemdeki ebedi korku ve dehşetten ALLAH'ın izniyle kurtaracaktır.
Bu korku, insanı kötülüklerden uzaklaştırıp, ALLAH'ın rızasına, rahmetine ve cennetine yaklaştıran, bundan dolayı da çok büyük bir manevi haz içeren bir duygudur. insanı ALLAH'ın sınırlarını korumada, ALLAH'ın rızasını aramada son derece yüksek bir şuura, dikkate ve titizliğe iletir. Sonuçta insanın dünyadaki bu korkusu, onu kıyamet gününün korkusundan ve cehennemdeki ebedi korku ve dehşetten ALLAH'ın izniyle kurtaracaktır.
"...Artık bunların ecirleri RABBleri Katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır." (Bakara Suresi, 274)
“Şüphesiz ’izzet ve gücün’ tümü ALLAH’ındır. O, işitendir, bilendir.” (Yunus Suresi, 65)
VE YÜCE ALLAH bütün kainatı yuvarlıyacak
ve o an yüce ALLAH sesini duyuracak
diyecekki
ben YÜCE ALLAH'IM
YÜCE liderlik kimin?
güç bugün kim için?
kraliyet bugün kim için?
ben en YÜCE KRALIM
nerede diktatörleriniz?
nerede sizi ezenler?
kimse cevap veremeyecek
ve
ALLAH diyecek
güç ALLAH'IN
TEK,YÜCE VE KARŞI KONULAMAYAN OLAN ALLAH'IN DIR.
lumiere571.blogspot.com
latahzeninnallahemeana.wordpress.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder