7 Ocak 2013 Pazartesi

bilmeyerek tevekkül

ALLAH güvenip dayanmayan
alemlerin RABBine bilmeyerek de olsa itimad etmekle hayatını endişesiz sürdürür
ve bir nevi tevekkül içinde yaşar.
Yatağa girip gözlerini kapadığında kendini ve çevredeki bütün eşyayı mutlak bir iradeye teslim etmekle rahatça uyuyabilir.
Yemek yedikten sonra sindirim faaliyetlerini hiç düşünmez kendi işlerine bakar.
ALLAH’ın lütfunu, yardımını, keremini hiç düşünmez
Tevekküle karşı çıkan,kendine itimad eden,
O’nun mülkünde yaşadığından ve varlık adına her neyi varsa, hepsini O’nun bahşettiğinden gafildir.
Bedenindeki her hücrenin ve kâinattaki her sistemin İLAHİ iradeyle terbiye edildiğini unutur.
ALLAH’a tevekkül etmeyen bir nefse soralım:

Zelzele olmasın diye yerin derinliklerine sağlam kazıklar mı çakacaksın?
Başımıza yıldızlar yağacak olsa yer ile gök arasına sedler mi kuracaksın?
Yağmur “gelmiyorum” dedi mi, denizi buharlaşıracak ve o buharları rüzgara yükleyip muhtaç beldelere sevkedecek
bir gücün mü var?
İhiyarlığa ve ölüme durun diyebiliyor musun?
Işığı azalmasın diye güneşe yakın mı ihraç edeceksin? Ondaki kara lekeleri sulu boyayla gidermeyi mi plânlıyorsun?
Arz küremiz arıza yapsa, aşağı inip arkadan itekleyeceğini mi sanıyorsun?

Korkusunu yenmek için, karanlık sokaklardan şarkı söyleyerek geçen bir çocuk psikolojisi içinde,
ölüm korkusunu kahkahayla boğmaya mı çalışıyorsun?
bütün ve benzeri gülünçlüklerden ruhunu arındırmayan ve
ALLAH’a tevekkül etmeyen , bütün ihtiyaçlarını kendi gücüylü karşılayabileceğini ve bütün düşmanlarını da o aciz kuvvetiyle etkisiz hale getireceği vehmine kapılır.
gercek şu ki
güvensende güvenmesende
bilsede bilmesede inansada inanmasada
Bütün mülk aleminin yegane maliki olan,terbiye eden ALLAH’ın dır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder