11 Şubat 2012 Cumartesi
"İşte bu dikkatli hıfz ve muhâfaza, elbette bir muhâsebe içindir."
Havadaki her bir zerre, fotoğraf makinası gibi her şeyin ses ve şekillerini çeker. Bütün unsurlar birer muhafaza memuru olarak insanın yaptıklarını kaydederek, kıyamet günü otaya dökerler. Her şey HAFİZ ismine birer aynadır. Nasıl ki ev ve iş yerlerine kameralar yerleştiriliyor, kâinat sultanın da, memleketinin her zerresine gizli kameralar yerleştirmesi mümkün ve gereklidir. “…Her yerde, her köşede, müteaddit fotoğraflar kurulmuş, sûret alıyorlar. Bak, her yerde müteaddit kâtipler oturmuşlar, bir şeyler yazıyorlar. Her şeyi kaydediyorlar. En ehemmiyetsiz bir hizmeti, en âdi bir vukûâtı zaptediyorlar…”“fotoğraflar” tâbiri, Levh-i Mahfûza, onun nümûneleri olan kuvve-i hâfızalara, çekirdeklere, tohumlara, nutfelere ve yumurtalara; hava, toprak, su ve güneş gibi unsurlara işaret ediyor. Sadece insanın amelleri değil, aynı zamanda kâinatta cereyan eden bütün iş ve işlemler kaydediliyor. Cenâb-ı Hak, kıyâmet günü hava zerresini çağırır, kayıt ve diğer görevlerini yapıp yapmadığını sorar. Hesâbını aldıktan sonra meleklere emrederek içindeki kayıtları (bilgileri) boşaltıp bir insan gibi Cennet’e götürmelerini emreder. Her mevcûdun hesabı böylece sorgulanıp tamamlanacaktır. İnsan hâfızası getirilecek, bir CD gibi döndürülecek, mercimek tanesi kadar olan o mânevî hâfızada her şey gösterilecektir. Demekki bu geçici dünyada her şeyin kayıt altına alınması, haşmetli bir padişahın, kudretli bir sultanın büyük bir mahkemesinin var olduğunu göstermektedir. CENAB-I HAKK’ın bunları yazıyla kaydettirmesi İmam-ı Mübîne, sûretlerinin/görüntülerinin alınması da Kitâb-ı Nübîne işâret etmektedir. Bütün bunlar, ALLAH’ın (c.c.) zulmetmediğini göstermek ve şâhidlerin huzurunda ortaya koymak için yapılmaktadır. Aynı zamanda insanı daha dikkatli ve duyarlı olmaya da sevk etmektedir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder