11 Şubat 2012 Cumartesi
İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir
Adem a.s. demişti ki: “ALLAHım, suçluyum. Ben düşkün kuluna acı! Kendimize zulmettik. Bizi affetmezsen, bize acımazsan zarar görenlerden olacağımıza şüphe yoktur.” (A’raf, 23)
“Şeytanın mühim bir desisesi, insana kusurunu itiraf ettirmemektir—tâ ki istiğfar ve istiâze(Allah’a sığınma) yolunu kapasın. Hem nefs-i insaniyenin enâniyetini tahrik edip, tâ ki nefis kendini avukat gibi müdafaa etsin, adeta taksirattan takdis etsin. Evet, şeytanı dinleyen bir nefis, kusurunu görmek istemez. Görse de, yüz tevil ile tevil ettirir..”
Evet şeytan insanın enaniyetini tahrik ediyor. Aynen kendisine benzetiyor.
Kibirli, “.. kendi nefsini beğenen ve seven adam başkasını sevmez. Eğer zâhirî sevse de samimî sevemez; belki ondaki menfaatini ve lezzetini sever. Daima kendini beğendirmeye ve sevdirmeye çalışır. Ve kusurunu nefsine almaz, belki avukat gibi kendini müdafaa ve tebrie eyler.”
Bundan kurtulmanın yolu da bellidir. “Nefsini ittiham eden, kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder. İstiğfar eden, istiâze(Allah’a sığınma) eder. İstiâze eden, şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar. İtiraf etse, affa müstehak olur.”
İnsan gaflete düşebilir. Unutabilir, hata yapabilir. Ama kibre düşmeden, inat etmeden hatamızı yürekten kabul eder ve O’na sığınırsak Rabbimiz affeder, bağışlar. Kullukta esas olan, kişin kendini tanımasıdır. Kendini tanıyan, zaaflarını, eksik olduğunu bilen kimse bu sayede kendinden Rabbine giden bir yol açar.
(İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendin bilmezsin
Ya nice okumaktır)
Bu yolda ALLAH’a doğru ilerler. ALLAH onun sığınağı, dayanağı, güvenidir. Tevekkülü O’nadır. O’na muhtaç olduğunu ve ihtiyacını sadece O’nun gidereceğini bilir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder