22 Nisan 2013 Pazartesi

şeytanın talebesi

"Nefsin zararlarını defedecek yalnız o zat olabilir ki, istikbal taht-ı emrinde, dünya taht-ı hükmünde, nefsimiz taht-ı idaresindedir." Özellikle "nefsimiz tahtı idaresindedir" ibaresi ile cümleyi izah eder misiniz?
"Nefsimiz taht-ı emrindedir" ifadesini şöyle izah edebiliriz: Maddi ve manevi varlığımız onun elinde olduğu gibi, yanlışları emreden nefsimiz de onun idaresindedir.

Biz yalnız tercih hakkına sahibiz. Tercihimizin sonucunu yaratan ALLAH'tır. O, neticeyi isterse yaratır, istemezse yaratmaz.

Nefsimizin terbiyesi onun elindedir. Nefsimizin islahını, dua ederek ona bırakmalı.
Hilkatimizi terbiye edip güzelleştirdiği gibi, nefsimizi de isterse islah edip güzelleştirir. Yeter ki biz ondan isteyelim. Nefsimizi ona şikayet ederiz. Nefsimizin şerrinden emin olmak için ona sığınırız.
Yoksa biz, tek başımıza nefsimizin şerrinden emin olamayız.

İşte bu sebepten, EFENDİMiz (sas): "ALLAHım bir an dahi nefsimle beni başbaşa bırakma." diye dua etmiştir.
Her an bizi yutan bir arslan veya balina gibi arkamızda beklemektedir.
Eğer bizde bir istikamet varsa, bu ALLAH'ın yardımıyladır. Peygamberlere tuzak kuran ve insanlık tarihinden daha fazla tercübesi bulunan bir şeytanın talebesi olan nefsimizden nasıl emin olabiliriz. AncaK ALLAH'ın inayetiyle olur. "Nefsim kudret elinde olan ALLAH'a yemin ederim." diyen EFENDİMiz (sas), "Nefsim bana kötülükleri emrediyor." diyen Yusuf (as) gibi, bizler de nefsimizin şerrinden emin olmak için, onu sahibine şikayet edelim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder