18 Nisan 2013 Perşembe

SENİ SEVİYORUM


“Muhabbetten MUHAMMED(as) oldu hasıl.
MUHAMMED(as)siz muhabbetten ne hasıl.”
“Nur-u MUHAMMED(as)î”
Yüce ALLAH bütün varlıklardan önce bu nûru ve hakikati yarattı. İlk yaratılan şey işte bu nûr ve bu hakikat oldu. Sonra bütün nûrları ve hakikatleri bu nur ve hakikatten, bu nur ve hakikat için yarattı.
Hakikat-I MUHAMMED(as)iye Hayatın Hayatıdır

Eğer dünya maddî yapısı olan bir canlı farz edilseydi, Hz. MUHAMMED(a.s.m.) onun ruhu olurdu.

Dünya eğer büyük bir insan gibi tasavvur edilseydi, o nur onun aklı olurdu.

Eğer pek güzel şaşaalı, hayret ve şaşkınlık verici güzelliklerle dolu bir Cennet bahçesi hayal edilseydi, nur-u MUHAMMED(as)î onun bülbülü olurdu.

Dünya eğer pek büyük ve muhteşem bir saray farz edilseydi, nur-u MUHAMMED(as)î, SULTAN-ı EZELin bir nevi saltanatının ve hakimiyetinin ana merkezi; Onun sonsuz haşmet ve görkeminin yansıdığı, sonsuz güzellik ve mükemmellikteki san’at eserlerini üzerinde barındıran o muhteşem sarayın nâzırı, teşrifatçısı ve başyaveri olurdu.
Bütün insanları dâvet eden, sarayda bulunan bütün antika san’atları, harikaları ve mucizeleri târif eden, tanıtan rehberi olurdu. Halkı en güzel ifadelerle o sarayın Sâhibine, Sâniine iman etmeye, tabi olmaya, itaat etme çağıran bir davetçi olurdu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder