İnsanlar için övünç kaynağı olarak nitelenen özellik ve bu özellikleri üzerinde taşıyan seçkin insanlar çok önemlidir. Çünkü her insan için yüksek mevkilere, derecelere ve üstün vasıflara ulaşmak nasip olmayabilir.
İnsanlar, çok değer verdikleri, imrenerek baktıkları, onun her hareket ve davranışını büyük bir dikkat ve itinayla takip ettikleri örneklere bağlanmak, onun gibi olmak, onun gibi davranmak, onun gibi konuşmak, hattâ onun gibi nefes almak ihtiyacını hissederler. Bazen bu ihtiyaç öylesine güçlenir ki, kendisi olmaktan çıkıp övünç ve şeref kaynağı olarak görülen kişiyle adeta bütünleşir. Âdeta onda fani olur.
Aslında bu tavırda, insanların kendi kendilerini yüceltme çabası ve gayesi de vardır.
Müsbet veya menfî yönleriyle ortaya çıkan bu meyil ve eğilimin aslında tamamen dışlanmaması gerekir. Çünkü her insan eksik ve noksan vasıflarla yaratıldığına, kendisine kulluk görevi verildiğine, bu dünya hayatı boyunca imtihana tabi tutulduğuna göre, övünç ve şeref kaynağı olan bir insana bağlanması, onunla özdeşleşmesi gerekecektir.
Sahte ve yanlış örneklere bağlanmak, his ve hevesleri uğruna yanlış ufuklara yelken açmak yerine, en doğruyu, en güvenli olanı, en makbul olanı, en çok sevileni ve en yüce olanı seçmek, ona tabi olmak, onun gibi olmak, onun gibi yaşamak, bütün bunların ardından da o en şerefliye tabi olmakla şereflenmek insan olmanın, kul olmanın en büyük hedefi olmalıdır. Zaten insanlar bunun için yaratılmış, bu netice için var edilmiş, dünya imtihanını “şerefli” bir şekilde tamamlamak için var edilmiştir.
İnsanların en büyük övünç kaynağı
O (a.s.m.) Fahr-i Âlemdir. Bütün âlemlerin övünç kaynağıdır.
O, insanlığın iftihar vesilesi, varlıkların en şereflisidir.
O (a.s.m.) Fahr-i Âlemdir. Bütün âlemlerin övünç kaynağıdır.
O, insanlığın iftihar vesilesi, varlıkların en şereflisidir.
O HZ MUHAMMED SAV EFENDİMİZDİR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder