İkindi vakti ve güz mevsimi insan ömrünün ihtiyarlık dönemi gibi
Bu dönemler, insana ihtiyarlığı sürekli hatırlatırlar. İkindiyi akşam, güzü kış takip ettiği gibi ihtiyarlığı da ölüm takip eder.
Bu bakımdan insanların ölümü en sık hatırladıkları dönem ihtiyarlık vaktidir.
Bu mevsime giren bir insanın kalbi fâni şeylerden bâki hedeflere doğru yönelme gösterir. Zira, ihtiyarlık mevsimine girmekle ölüm kışını daha çok hatırlayan bir insan,
Bu mevsime giren bir insanın kalbi fâni şeylerden bâki hedeflere doğru yönelme gösterir. Zira, ihtiyarlık mevsimine girmekle ölüm kışını daha çok hatırlayan bir insan,
“dünyevî, güzel ve cazibedâr şeyler üstünde fena ve zevalin damgasını ve acı mânâsını”
çok daha güzel okur ve anlar.
İnsan gençlik sarhoşluğuyla kendini dâimî, çevresindeki her şeyi de ebedî görmekle aldanır. Bu aldanış ihtiyarlığa girmekle yerini intibaha bırakır.
İnsan aklı, sadece hazır zamanı değil, geçmiş ve gelecek zamanları da düşünebildiğinden, ölümü hatırlamak için ihtiyarlığı beklemeye gerek yoktur. İnsan genç iken de ihtiyarlığı, baharın başlangıcında da güzü düşünebilir. Güneş her batışında bizim de bir gün batacağımızı haber vermektedir. Genç iken bunun şuuruna erip hayatını ölüm ve ötesine göre ayarlamak, fânî zevklerde boğulmayıp ebedî saadet için mahsulat toplamak çok büyük bir saadettir.
ALLAH RESULÜ (asm.) bu gibi gençlerin en hayırlı gençler olduklarını haber vermektedir.
“En hayırlı genç odur ki, ihtiyar gibi ölümü düşünüp âhiretine çalışarak, gençlik hevesâtına esir olmayıp gaflette boğulmayandır. Ve ihtiyarlarınızın en kötüsü odur ki, gaflette ve hevesatta gençlere benzemek ister, çocukçasına hevesât-ı nefsâniyeye tâbi olur.”(Mektubat, Yirmi Üçüncü Mektup)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder