insanoğlunun aklı ve şuuruna çarpan öyle harika bir varlık düzeni, öyle eşsiz bir kâinat modeli, öyle yokuş-yukarı olaylar var ki, hayret etmemek, şaşkınlık göstermemek mümkün değildir.
İşte insanoğlu, aklının sınırlarını zorlayan ve duygularını sarsan dehşet verici olaylar karşısında kâinatın işleyişindeki kaderin hikmetli elini görüp çözümleyemediği için, tüm bu durumların sahibini hatırlar ve ancak onun aşkın hikmetini medh-u sena ederek ve tespih ederek ona sığınmak suretiyle ruhen teneffüs eder.
Yerküresini sarsıntıdan koruyan, zeminin kalbinden çıkan dağlar ve dağların volkanik teneffüsleri olduğu gibi,
insanın psikolojik zeminini sarsmaktan koruyan da, onun kalbinin zemininden çıkan ve ağız bacasından nefes almasına imkân veren tespih ve tekbir ile tahmiddir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder