Yüzümüzdeki göz, kulak, burun, dil gibi duygular, ALLAH’ın kudret mucizelerindendir. Mesela; otuz gramlık bir et parçası olan dil, yeryüzünde bulunan bütün leziz yiyecek ve içecekleri tadıp tartabiliyor. Aynı dil konuşabiliyor. Yine göz kainatta var olan bütün renkleri ve tonlarını mükemmel bir netlikte ve çözünürlükte görebiliyor.
Burun bütün eşyanın kendine mahsus kokularını hissedebiliyor vesaire. Hepsinin maddesi aynı olmasına karşın, yani bir et parçası olmasına rağmen, hepsi farklı mükemmel görevleri görmesi, ALLAH’ın kudretinin bir mucizesi değil de nedir acaba?
Mahiyetimizdeki sanat harikaları ise; insanın maddi ve manevi hissiyat ve cihazlarıdır. İnsanın aklı, kalbi, ruhu, vicdanı, duygu ve latifeleri hepsi birer sanat harikalarıdır. İnsan bu sanat harikaları sayesinde bütün kainat ile irtibat kurup bütün mahlukatı sarmalıyor. Adeta her bir aza ve hissiyat geniş ve mükemmel bir aleme açılan pencereler hükmündedir. Mesela; akıl kainat kitabını okuyan bir mütefekkir, kalp MUHABETULLAHa açılan bir kapı, vicdan her iki dünyaya ait kanunların toplandığı bir merkez gibidir ve hakeza. İşte insanın mahiyetindeki bu harika aza ve hissiyatlar, insan mahiyetinin sanat harikalarıdır.
Mahiyetimizdeki sanat harikaları ise; insanın maddi ve manevi hissiyat ve cihazlarıdır. İnsanın aklı, kalbi, ruhu, vicdanı, duygu ve latifeleri hepsi birer sanat harikalarıdır. İnsan bu sanat harikaları sayesinde bütün kainat ile irtibat kurup bütün mahlukatı sarmalıyor. Adeta her bir aza ve hissiyat geniş ve mükemmel bir aleme açılan pencereler hükmündedir. Mesela; akıl kainat kitabını okuyan bir mütefekkir, kalp MUHABETULLAHa açılan bir kapı, vicdan her iki dünyaya ait kanunların toplandığı bir merkez gibidir ve hakeza. İşte insanın mahiyetindeki bu harika aza ve hissiyatlar, insan mahiyetinin sanat harikalarıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder