"Belki sevmediğiniz şey, hakkınızda hayırlıdır"
(Bakara Sûresi, 2:216.)
ALLAH bizi bu dünyaya imtihan için getirmiş bir takım sıkıntı ve belalar ile bizim istidat ve kabiliyetlerimizi inkişaf ettirip olgunlaştırmak istiyor. Bize düşen bu sıkıntı ve belalara karşı sabır ile mukabele etmek ve dünyanın hangi hali olursa olsun geçici ve imtihan için olduğunu bilmek ve saadeti ebediye de ki mükafatını düşünüp teselli bulmaktır.
Bir taş kaba saba iken bir heykel tıraşın elinde şekillenerek güzel bir sanat olması için bazı yontma ve kırılmalardan geçmek eza ve cefa çekmek zorundadır yoksa kemal bulamaz. Bunun gibi bizimde fıtratımızda çok kaba saba ve ham kabiliyetlerimiz var bunların inkişaf edip olgunluk kazanması için bazı imtihanlardan geçmesi gereklidir. Bu kabileyetlerimizin inkişaf edip olgunlaşması da ancak sıkıntı ve imtihanlarla oluyor.
ALLAH boş yere kimseyi hırpalamaz ya ceza ya makam ya da mevki vermek için sıkıntıya tabi tutar burada bize düşen sabır ile mukabele etmektir. Hayat bir elek gibidir sıkıntılar ile sallanır kimileri isyan ile elenir kimileri de kalbur üstü makamlara çıkar.
Bir taş kaba saba iken bir heykel tıraşın elinde şekillenerek güzel bir sanat olması için bazı yontma ve kırılmalardan geçmek eza ve cefa çekmek zorundadır yoksa kemal bulamaz. Bunun gibi bizimde fıtratımızda çok kaba saba ve ham kabiliyetlerimiz var bunların inkişaf edip olgunluk kazanması için bazı imtihanlardan geçmesi gereklidir. Bu kabileyetlerimizin inkişaf edip olgunlaşması da ancak sıkıntı ve imtihanlarla oluyor.
ALLAH boş yere kimseyi hırpalamaz ya ceza ya makam ya da mevki vermek için sıkıntıya tabi tutar burada bize düşen sabır ile mukabele etmektir. Hayat bir elek gibidir sıkıntılar ile sallanır kimileri isyan ile elenir kimileri de kalbur üstü makamlara çıkar.
Bir gün okyonusta yol alan bir gemi kaza geçirerek battı.Gemiden tek bir kişi sağ kurtuldu.Dalgalar bu adamı küçük ıssız bir adaya kadar sürükledi.Adam ilk günler kendisini kurtarması için ALLAH'a yakardı ve yardım bulurum umuduyla ufka baktı.Ama ne gelen oldu ne de giden.
Daha sonra rüzgardan,yağmurdan ve zararlı hayvanlardan korunmak için ağaç dallarından bir ev yaptı.Sahilde bulduğu,gemiden arta kalan konserve,pusula vs.gibi eşyaları bu kulübeye koydu.Günler hep aynı şekilde geçiyordu.Balık avlıyor pişirip yiyor ufku gözlüyor kendisini kurtarması için ALLAH'a dua ediyordu.
Birgün tatlı su getirmek için yürüyüşe çıkmıştı,geri döndüğünde kulübesinin alevler içinde yandığını gördü.Duman göğe yükseliyordu.Başına gelebilecek en kötü şeydi bu.Keder ve öfke içinde donakaldı.Şimdi bu ıssız adada başını sokabileceği bir kulübesi bile kalmamıştı.
ALLAH'ım bana bunu nasıl yapabildin?"diye feryat etti.ogeceyi üzüntü ve keder içinde geçirdi.O kadar dua ettiği halde ALLAH'a,bu olayı başına getirmesinden dolayı sitemler etti.
Ertesi sabah erken saatlerde,adaya yaklaşmakta olan bir geminin düdük sesiyle uyandı.Onu kurtarmaya geliyorlardı!Artık kurtulmuştu.
"Benim burada olduğumu nasıl anladınız?"diye sordu bitkin adam kendisini kurtaranlara.
Cevap onu hem şaşırttı,hem de utandırdı.
-"DUMANLA VERDİĞİNİZ İŞARETİ GÖRDÜK!"
Birgün tatlı su getirmek için yürüyüşe çıkmıştı,geri döndüğünde kulübesinin alevler içinde yandığını gördü.Duman göğe yükseliyordu.Başına gelebilecek en kötü şeydi bu.Keder ve öfke içinde donakaldı.Şimdi bu ıssız adada başını sokabileceği bir kulübesi bile kalmamıştı.
ALLAH'ım bana bunu nasıl yapabildin?"diye feryat etti.ogeceyi üzüntü ve keder içinde geçirdi.O kadar dua ettiği halde ALLAH'a,bu olayı başına getirmesinden dolayı sitemler etti.
Ertesi sabah erken saatlerde,adaya yaklaşmakta olan bir geminin düdük sesiyle uyandı.Onu kurtarmaya geliyorlardı!Artık kurtulmuştu.
"Benim burada olduğumu nasıl anladınız?"diye sordu bitkin adam kendisini kurtaranlara.
Cevap onu hem şaşırttı,hem de utandırdı.
-"DUMANLA VERDİĞİNİZ İŞARETİ GÖRDÜK!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder