Her şey boş ve manasız, diyen felsefe, ALLAH’ı ve ALLAH’ın kainat üstünde tecelli eden isim ve sıfatlarını inkar ediyorlar. Kainattaki o harika ve mükemmel sanat mucizelerini zerrelerin -bugünkü ifadesi ile- atomların tesadüfi hareketlerinden oluştuğunu iddia ediyorlar. Mesela elma, nar ve mısır gibi meyveler toprak, hava, su ve ateş gibi unsurların içinde ki atomların tesadüfen bir araya gelmesinden oluşuyormuş.
Tıpkı her tarafından hikmet ve güzel mana fışkıran bir kitabın katibini inkar edip, o kitabı katibin kullanmış olduğu kalem ve kağıda vermek gibi bir ahmaklık gösteriyorlar. Yani bir satır ve cümlesinde harika ve mükemmel sanat ve manalar bulunan bu kitabı, şu kağıt, kalem ve mürekkep yazmış, diyorlar; buna elbette çocuklar bile güler geçer.
Aynı şekilde, kainat ve kainat içindeki her bir mahluk ALLAH’ın harika ve mükemmel birer hikmetli kitapları hükmündedir. ALLAH bu kitaplarını zerreler mürekkebi, unsurlar kağıdı ve sebepler kalemi ile icat ediyor. ALLAH’ın bu malzemeler ardında hakiki iş gören isim ve sıfatları inkar edip, o harika sanat ve kitapları malzemeler hükmünde olan sebeplere ve zerrelere isnat etmek, ahmaklığın en aşağı makamı olsa gerek.
Mastar bir işi yapan hakiki fail demektir ki, bütün kainat ve içindekilerinin mastar ve yaratıcısı ALLAH’tır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder