ALLAHÜ-U Teâlâ’nın ahlakıyla ahlaklanmalı
Şöyle ki:
Mesela CENAB-ı HAKK HALİM’dir. Suçlulara gücü yettiği hâlde hemen ceza vermez ve onlara mühlet verir. O hâlde insan da Halim olmalı ve bu ismin nişanını takarak kendisine karşı işlenen suçlara hemen ceza vermemeli ve bu nişan ile kendini Şahid-i ezelî olan ALLAH’ın şuhuduna arz etmelidir.
Yine CENAB-ı HAKK GAFUR’dur, günahları bağışlar ve affeder. O hâlde insan da bir ayna olmalı, Gafur isminin nişanını takmalı ve affedici olarak kendini Zat-ı ezelînin şuhuduna arz etmelidir.
Yine CENAB-ı HAKK SETTAR’dır, ayıpları örter; KERİM’dir, kullarına cömertçe ihsanda bulunur; RAHİM’dir, mahlukatına acır ve şefkatle muamele eder; SABUR’dur, acele etmez...
O hâlde insan da settar olmalı, ayıpları örtmeli; kerim olmalı, cömertliği ahlak edinmeli; rahim olmalı, mahlukata ALLAH hesabına merhamet ve şefkat göstermeli; sabur olmalı, acele etmemeli ve sabretmeli...
Sözün özü: İnsan, ALLAHÜ-u Teâlâ’nın isimlerini ahlak edinmeli ve o güzel isimlerin nişanlarıyla kendisini CENAB-ı HAKK’a arz etmelidir.
Belki daha basit ifadeyle insan, “fenafillah” makamına çıkarak ALLAH’ta fâni olmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder