29 Haziran 2013 Cumartesi

şuzuzat

"Hem her hak sahibine istidadı nisbetinde hakkını vermek, yani vücudunun bütün levâzımâtını, bekàsının bütün cihâzâtını en münasip bir tarzda vermek, nihayetsiz bir adalet elini gösterir." Sakat ya da özürlü doğan kişilerin hakkı verilmemiş mi oluyor?

 

CENAB-I HAKK'ın kainatla alakadar olan esmasının tecellisi umumidir, geneldir. Hususi hadiseler, şuzuzatlar o umumiyeti bozmaz. Fenlerin şehadeti ile kainatta galib-i mutlak; hüsün, hayır, intizam, nizamdır. Fakat insan zahirperest olduğundan ve cüz’i hadiselerde boğulabildiğinden başını kaldırıp
bütün mahlukatı ihata eden hüsün, nizam, ,intizam, adaletten gaflet edebilir.

Mesela; kudretin bir mucizesi olan bir günde yaratılan yüzbinlerce insanın kusursuz, intizamlı yaratılışını olağan, adi görebilir. Fakat; bütün insanlarda görülen bu mükemmel yaratılıştan hariç kalmış üç ayaklı veya iki başlı bir insanın yaratılışını daha garib görebilir ve bu kaide harici olayı ölçek yaparak HALIK’ın yaratılıştaki intizam, hüsün mükemmeliyetini perdeleyebiliyor.
 Aynen bunun gibi adaletin bir nev’i de hak sahibine istidadı nisbetinde hakkını vermektir ki bu genel Kanun-u İlahi bütün mevcudatta caridir. Fakat canlılar aleminde özellikle insanlar aleminde doğuştan ya da sonradan zahiren bu adalete zıt gibi görünen hadiseler olabilir;
bunlar hem cüz’idirler, hem de şuzuzattırlar(Kaide ve kanun dışı kalmak), o genel kaideyi bozamazlar.

Kaldı ki, onun hakkında hayırlı olan odur ki CENAB-I HAKK vermiştir. Dolayısıyla burada da bir adalet söz konusudur. Herkese fazla mal vermek adalet olmadığı gibi herkesin zengin olması da adalet değildir. Zengin olup cehenneme giden nice insanlar vardır. ALLAH'ın adaleti rahmetiyle birlikte tecelli etmektedir.
Yani hem dünya ve hem de ahireti noktasında en uygun olanı vermektedir.
 İnsanlar ise sadece dünya ölçeğinde hadiselere baktıkları için adalet tecellisini zulüm şeklinde görebilir.

Hem her şey, her hadise ya bizzat güzeldir veya neticeleri itibarıyla güzeldir.

Hem o zahiren şer, fena gibi görünen hadiselerde beşer kesbinin zulmü veya su-i istimali bulunabilir.

Hem biz bir şeyin neye ne kadar istidatlı olduğunu bilemiyoruz ki, CENAB-I HAKK'ın o şey hakkındaki takdirine haşa müdahale edelim veya müfettiş olalım.
 
 CENAB-I HAKK her şeye hakkını veriyor ve istidadı nisbetinde veriyor. Bir padişah çobana aba, köpeğine kemik verse padişah iyi yapmadı diyemeyiz.
önceki emailler bu bloglarda
lumiere571.blogspot.com
latahzeninnallahemeana.wordpress.com
email olarak gelmesini isteyenler
welovemuhammadsav@gmail.com
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder