22 Mart 2013 Cuma

vehmetme

Evvela; sabır kuvveti genellikle geçmişten ziyade, hâle ve istikbale dağıtılır.
Esas itibariyle insan; karşılaştığı musibetlere dayanamamasının sebebi, mazide musibetin ızdırap ve çilesinin hâlde ve istikbalde de devam edeceğini vehmetmesidir.

İşte üstad ;
maziye geçen musibetin çilesinin ve meşakkatinin bittiğini,
yerine elemin zevalinden gelen lezzetin geçtiğini ifade ediyor.
Maziye üzülmeye ve sabır kuvvetini ona dağıtmaya, bir nevi eblehliktir diyor.

İstikbal ise; madem gelmemiş, vehmi bir temenni söz konusu. Bu vehime vucut rengi verip, musibetin istikbalde de devam edeceğini düşünmek ise; fuzuliyattır. Dolayısıyla şimdiki halde, musibetin ağırlığını hissettirdiği ana, sabır ve metanetini teksif eder isek; o sabır kuvvetinin o musibeti yeneceğini, sadece fiziken sıkıntısının kalacağını, kalbe ve fikre sirayet etmeyeceğinden, kökleşemiyeceğini ve çabuk izale olacağını müjdeliyor.

Musibetin üzerine gitmek; Ah, of, vay diye sızlanma ve müşteki olmak mahzurludur. Musibeti kökleştirir.

Ancak üzerine gitmek; onun hikmetini, faydasını, ibadet cephesini, keffaretüzzünub olduğunu, fikir ve ibret açısından değerlendirir isek hafifler ve rahata kavuşuruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder