27 Mart 2013 Çarşamba

düşünen

Kâinat mef’ul ve münfaildir. Mef’ul fâilsiz olamadığı gibi, mef’ulün câmid bir cüz’ü de fâil olamaz. Bu ifadeleri izah eder misiniz?

Kainat fiil ve edilgendir, ortada bir fiil ve edilgenlik varsa, bu fiilin faili, bu edilgenin etki edeni olması zaruridir. Fiilin faili, fiilden başka ve fiilden münezzeh olması, aklın gereğidir. Yani ortada olan bir fiilin, yapıcısı ve faili, fiilin kendisi ya da fiilin bir parçası olamaz, bu aklen mümkün değildir.
Fail ancak fiilin dışında ve fiile etki edebilecek konumda olan birisi olabilir.

Mesela;
sandalye bir fiildir, sandalyeyi yapan marangoz ise; bu fiilin failidir. Biz, yok bu sandalyenin faili marangoz değil, sandalyenin şu sol ayağıdır desek, ne kadar komik bir duruma düşeriz.
Sandalyenin kendi kendini yapması nasıl mümkün değilse, sandalyenin bir parçasının da sandalyeyi yapması aynı derecede mümkün değildir. Bu sebeple sandalyenin failini, yani yapanını ve icat edenini, sandalyenin dışında aramak gerekir.

Aynı şekilde kainat da sandalye gibi bir fiildir, bu fiilin faili, yani; yaratanı ve mucidi de, aynı marangoz misalinde olduğu gibi, kainatın dışında ve haricindedir; yani kainatın cinsinden değildir. Kainat nasıl kendi kendini icat edemez ise; kainatı kainatın cansız bir parçası olan sebepler ve tabiat da icat edemez.

Kainat fiilinin faili; ancak ve ancak ALLAH’tır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder