İstemek, ihtiyaç sahibi olmak, musibet ve sıkıntıların hepsi insanı duaya ve ibadete teşvik ve ihzar eden İlahi takdir ve planlamalardır. İnsanın muhtelif ihtiyaç ve taleplerinin hepsi ALLAH’ın bir ismine götüren yollar ve gerekçelerdir. Mesela, açlık ihtiyacı insanı REZZAK ismine götürür, hastalık hali ŞAFİİ ismine götürür ve hakeza, her bir ihtiyaç ve sıkıntı insanı bir şekilde ALLAH’a götürüyor.
İnsanın bu istemek ve ihtiyaçlar ile donatılmasında asıl maksat ALLAH’ı tanımak ve bilmektir. Yoksa maddi ve manevi fayda ve menfaat temin etmek değildir. İbadetin ruhu ve özü bu anlamdadır. Çağımızın insanları maddeci felsefe ile boyandığı için, katıksız ve ivazsız ibadetin manasını anlamakta zorluk çekiyorlar. Dua ve ibadetleri sadece maddi ve manevi ihtiyaçları temin etmek ya da sıradan bir alış veriş hesabı olarak görüyorlar.
Halbuki iman ve ibadet sırf ALLAH için olmalıdır. İbadetin illeti yani yapılış gerekçesi ALLAH’ın emridir, neticesi ve menfaati ise ALLAH’ın rızasını kazanmaktır. İhtiyaç ve sıkıntılar ise bu ibadetlerin vaktinin bir alameti, bir işaretidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder