5 Ağustos 2012 Pazar

takipciye kulak ver

evvel zaman içinde pireler kalbur saman içinde,
Mavi ile yeşilin kaynaştıgı kurtla kuşun oynaştıgı güzel mi güzel bir ülke varmış.Bu ülkede heryerde bir düzen her işte bir hikmet varmış.
Çalışan hakkını alır tembel tembel yatan haline razı olurmuş.
Kanuna uyan rahat eder,uymayan cezasını çekermiş.Kimsenin hakkı kimsede kalmazmış.
Dahada önemlisi güçlümü güçlü bir padişahı varmış ülkenin bu padişahın adaleti dillere destan,zenginligi ise hadsiz hesapsızmış.
Hem cömert hemde merhametliymiş.
Ülkesinde çalışan pek cok hizmetkarı ve emrini bekliyen muhteşem bir ordusu varmış.
Birde özel bir çiftligi varmışki güzelligini anlatmaya ne kalem nede dil yetermiş.Günlerden bir gün padişah hizmetkarlarından ikisini cagırıp
şöyle demiş:-bana karşı dürüstlügünüzü baglılıgınızı denemek istiyorum bu nedenle size verecegim bazı görevler var.Eger bu görevleri gerektigi gibi yaparsanız özel çiftligime ulaşacaksınız.Orda sevdiginiz hayal ettiginiz herşeyi bulacaksınız ama eger bana ihanet ettiginizi farkedersem çiftlik yerine zindana gidersiniz haberiniz olsun
Hizmetkarlar padişahın emirlerine itaat edeceklerine verilen görevleri yerine getireceklerine söz vermişler (kalübela ;)
padişah bunun ardından herbirinde 24altın olan iki kese çıkarıp iki hizmetkara uzatmış
padişah:-alın bunları yolda size lazım olacak iyi kullanın.Görevlerinizi size bildiren mektupta içinde demiş.
İkihizmetkar hiç vakit kaybetmeden yola koyulmuşlar.Kısa birsüre sonra karşılarına güzel bir kasaba cıkmış.
Bir taraftan renk renk ışıkların yanıp söndüğü eğlence yerleri
diğer yanda önemli işlerde çalışan ciddi insanlarıyla ilğinç bir kasabaymış burası.Renkli ışıklar ,hoş şarkılar padişahın hizmetkarlarının başlarını döndürmüş,gözlerini kamaştırmış.
Hizmetkarlardan biri hemen kendisini toparlamış
ve padişahın mektubunu okumuş meger mektubta
kendisi ve ülke halkı için çok önemli ve yaralı
bazı emir ve yasaklar yazıyormuş.
Bunların arasında kasabanın ışıltlı
fakat tehlikelli eğlence hayatına dair uyarı ve yasaklarda varmış.
Onların zehirli şekellemeler gibi tadarken güzel olduğundan ancak acısının sonradan cıkacagından haber veriyormuş.Hizmetkar ciddi işler yapan ciddi adamların arasına katılmış.
Padişahın yasaklarına uymuş,kendisinden istenen görevleri yerine getirmiş.Elindeki altınlarla ticaret yaparak çok kar ettiği gibi görevinin yerine getirmenin huzurunu yaşamış.Kazandıklarıyla tüm yol malzemelerini ve yolculukta kullanacagı aracı satın almış.
Padişahın habercileri hizmetkar çiftlige ulaşmadan durumu padişaha haber vermişler.Padişah hizmetkarından memnun olmuş.Onu çiftliginide özel misafirleri için hazırladıgı muhteşem dairesinde agırlamış.Ona çeşitli hediyeler sunmuş.
Busırada diger hizmetkar halen kasabadaymış.O eglence yeri senin burası benim dolaşıyormuş.
Vur patlasın çal oynasın bu hayat böyle geçer diyenlerle beraber şarkılar söylemiş, danslar etmiş.Derken kumar makinelerin cazipliğine kapılmış.Kesenin ağzını açmış altınlarını hoşça vakit geçirmek ve kazanmak amacıyla birer birer kumara veriyormuş.Kendisine renkli kostümler alıyormuş,renkli partilerde yiyor içiyormuş .Sarhoş olup kendinden geçiyormuş.Ancak padişahın verdigi mektubu okumak aklına bile gelmiyormuş.
Bu arada ondaki altını varlıgını hisseden biri yanına yaklaşmış.
Birlikte gülüp eğlenmişler.Sonrada onu klübüne davet etmiş. Giderken karanlık bir köşede aniden ona saldırıp altınlarını almış ve gözden kaybolmuş.Hizmetkar son bir ümitle keseye açmış birde ne görsün padişahın mektubuyla beraber tek altın oracıkta duruyormuş.
Tam o sırada yanı başında padişahın takipcilerinden biri belirlenmiş
hizmetkara şöyle bir bakmış ve durumunu anlamış ve
takipçi:-arkadaş mektbu açıp okumadıgın gibii yol masrafı için verilen altınlarıda geçici keyifler için harcayıp ziyan etmişsin.Kötü arkadaşlar edinip zarara girmişsin.Aklını başına al hiç olmazsa şu tek altınını yol masraflarına harca yoksa bu uzun yolda aç yayan kalacaksın hem bizim padişahımız iyi kalblidir.
Mektubu okur emirlerini yerine getirirsen belkide seni bagışlar çiftliine gönderir.
demiş
Hizmetkar başını kaldırıp kendisi uyaran görevliye :- Bu benim hayatım benim seçimim sen bana karışamazsın.Hem padişahda kim oluyormuş bana kimse karışamaz diyerek yerinden kalkmış ve arkasına dönüp bakmadan sendeleyerek oradan uzaklaşmış.
hizmetkar:-şansım iyi giderse bu bir altınla bile
köşeyi dönbilirim
demiş
kendisi gibi kazanmak için oynayanlarla beraber son altınıda kumarda kaybetmiş
ancak kaybettiği sadece altınlar değilmiş görev kagıdını ve çiftlige ulaşmak ümidinide kaybetmiş
olup biteni ögrenen padişah onu yaka paça huzuruna getirtmiş ihanetinin cezası olarak sarayın karanlık ve korkunç zindanına hapsedilmiş.
sırlarla dolu bir masal burda bitti
Gökten uç elma düştü… Kimin ne muradı varsa onun başı­na…
olanların çözmenin artık zamanı geldi
padişahsa RABBİmiz
bizler hizmetkarlarız
herbir altın bir saat hızla gecer vaktimiz
mektub ise kur an dır o engüzel mesajdır
bilir uyarsak ona çoktur bize faydası
ışıltılı kasaba yaşadıgımız dünya keyif kedere döner kapılırsan çarkına
çiftlik cennet zindan cehennem ikisinide ister ALLAHın adaleti
insanoglu seferde dünyadan ahirete
inançla ulaşılır o muhteşem cennete
masallara doyulmaz
temsilde hata olmaz
düşünüp anlayana bu sırlar gizli kalmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder