Nasıl kainatta her şey bir plan ve program dahilinde hareket ediyor ise, insanların hayatında ve toplumsal yaşantısında da aynı mana hükmediyor. İnsanların cüzi iradeleri sadece mesuliyet noktasında vardır.
Yoksa içtimai hayatın tanzim ve tertibi insanın elinde değildir. Yani ALLAH bir kulunu muhafaza etmek istedi mi, kafirin zulmü ve baskısı beş para etmez.
Ama ADETULLAH gereği harika bir şekilde değil de, sebepler tahtında bu cereyan ediyor. Bu muhafaza ya da cezanın sebepler tahtında olması insanları yanıltıyor sanki, zarar ve menfaat insanların elinde ve tasarrufunda imiş gibi algılanıyor.
Çok sıkıntı ve musibetlere girmemizin sebebi; ADETULLAH’ın bir gereğidir. Zira ALLAH, kainatta birtakım kurallar ve kaideler oluşturmuş, biz bunlara dikkat edip uymazsak, cezasını peşinen görürüz.
Çok sıkıntı ve musibetlere girmemizin sebebi; ADETULLAH’ın bir gereğidir. Zira ALLAH, kainatta birtakım kurallar ve kaideler oluşturmuş, biz bunlara dikkat edip uymazsak, cezasını peşinen görürüz.
Sonuçta bizi zalim ile cezalandıran yine ALLAH’tır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder