Nefsin anlamadığı veya anlamak istemediği ve dolayısıyla ahmaklık ettiği hallerden biri şudur;
bütün alemleri yarattığı gibi, kendisini de sanatlı bir şekilde yaratan bir zatın varlığının çok açık delilleri olduğu halde onları görmezden geliyor. O, açık olan delil ise şudur; kendisinde tecelli eden kanunlar, bütün varlıklarda, varlıkların cinslerinde ve fertlerinde göründüğü ve bu da tek bir zatın varlığına apaçık bir delil olduğu halde, bunları görmezden geliyor. Hâlbuki hepsinde aynı kanun tecelli etmesi gösteriyor ki, tesadüf yoktur. Tek bir elden çıkmıştır. Bunu inkar etmekle de yetinmiyor, aynı zamanda bu açık delilin içinde kendisini gizlemeye çalışıyor. Herkeste aynı tecelli, cilve ve kanunun olmasını bir ihmalkarlık olarak yorumluyor.
Kendisini, yaptığı fillerin içinde, gizli özne gibi görüyor.
Zira tecelliyatın genişliğini ve her tarafı ihata etmesini tek bir zatın eseri olamayacağını akıldan uzak görüyor ve bunu da imkansız gördüğü için böyle bir zat yoktur diyerek inkâra gidiyor.
Her şey ALLAH'a delil iken tam tersine ALLAH'ın yokluğuna delil görüyor.
Bu ise şeytanı dahi utandıracak bir haldır. Zira kendi kendini kandırıyor.
Kendisini, yaptığı fillerin içinde, gizli özne gibi görüyor.
Zira tecelliyatın genişliğini ve her tarafı ihata etmesini tek bir zatın eseri olamayacağını akıldan uzak görüyor ve bunu da imkansız gördüğü için böyle bir zat yoktur diyerek inkâra gidiyor.
Her şey ALLAH'a delil iken tam tersine ALLAH'ın yokluğuna delil görüyor.
Bu ise şeytanı dahi utandıracak bir haldır. Zira kendi kendini kandırıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder