İnsan, kör hırsı ile, her şeyi elde etmeye koşar. Sanki bütün mülkün idare ve tasarrufu, elinde imiş gibi hareket ediyor.
Halbuki insan, en basit ihtiyacını karşılayamayacak kadar aciz ve zayıftır. Hırs ile talep ettiği şeyleri, eline geçiremeyince, hayattan kopuyor ve ümitleri tükeniyor.
Hırs, kainata konulan sebepler zincirini atlayarak, neticeye ulaşma çabasıdır. Tarlayı ekmeden, sulamadan, mahsulatı arzulamak gibi bir duygudur. Böyle bir duygu ile; asla ve kat'a başarı elde edilemez. Başarı elde edemeyince, hayattan beklentileri ve umutları tükeniyor ve ümitsizlik hastalığına düşüyor.
Hırs, kainata konulan sebepler zincirini atlayarak, neticeye ulaşma çabasıdır. Tarlayı ekmeden, sulamadan, mahsulatı arzulamak gibi bir duygudur. Böyle bir duygu ile; asla ve kat'a başarı elde edilemez. Başarı elde edemeyince, hayattan beklentileri ve umutları tükeniyor ve ümitsizlik hastalığına düşüyor.
Üstad'ın dediği gibi, ifrat tefriti doğurur. Hırs dünya malına karşı aşırı istekli olmak iken; neticesi ümitsizlik ve tembelliktir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder