ALLAH insanları ayırmadan hepsini sever mi?
Mesela; bir annenin aradaki farka rağmen, tüm çocuklarını sevmesi gibi...
ALLAH, insanı, sanat ve eser olarak sevebilir.
Zira insan, ALLAH’ın sanatları içinde en mükemmel ve ahsen-i takvim övgüsüne mazhar bir varlıktır.
Bu hususta ayrım olmaz. Yani nazar-ı İlahide bütün eşya, sanat noktasından müsavidir diyebiliriz.
Lakin insanın yanlış tercihlerini, sapkınlıklarını, isyanlarını asla ve kat'a sevmez ve ondan razı olmaz;
bilakis şiddetli bir şekilde tehdit edip ona gazap eder.
Ebucehil insan olma ve sanat noktasından kıymet ifade edebilir;
ama isyan ve küfür noktasında değersizlerin en değersizidir.
Bu yüzden sanat nazarı ile gazap nazarını iltibas etmemek gerekir.
Bu hususa bir de RAHMAN ve RAHİM isimlerinin tecelli farkı ile bakalım. Şöyle ki: Eski tabir ile "RAHMAN; ism-i has tecell-i Umumidir, RAHİM ise ism-i Umumi tecell-i hasdır." Yani; RAHMAN, isim olarak ALLAH’ın özel bir ismidir, bu yüzden başkalarına müstakilen verilmesi caiz değildir; ama tecelli noktasından bütün mahlukatı içine alır.
RAHMAN, mümin-kafir, zalim-mazlum, müttaki-fasık, canlı-cansız ayırımı yapmaksızın, bütün mahlukata şefkati ile tecelli eder. Ahiret hayatından çok dünya hayatına bakar. Yani; RAHMAN ismi dünya hayatında galiben tecelli eder. RAHMAN isminin büyük nimetlere bakması, ayırım yapmaksızın her şey üstünde tecelli etmesinden dolayıdır.
RAHİM ismi ise; umumi bir isimdir, isim olarak herkese verilebilir; ama tecelli noktasından hususidir, dünya hayatından çok ahiret hayatına bakar. Bu yüzden kafirler, zalim ve dinsizler, dehşetli mahşer meydanında RAHİM ismine mazhar olamayacakları için, azap devamlı ve şiddetli olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder