Bu dünya imtihan yeri
ve bizde imtihan edildiğimize göre mutlaka terleyeceğiz.
ALLAH haberlerimiz ortaya çıkıncaya kadar bizi değişik vesilelerle imtihan edeceğini bildiriyor.( kur’an 47/31).
Çok farklı ve ciddi imtihanlardan geçirileceğimiz kısacık dünya hayatında imtihanı en kolay şekilde verip hem dünya da hem ahirette saadete kavuşmanın yolu gönüllü terlemeye talip olmaktan geçiyor. ALLAH’ın emirlerindeki tatlı külfete katlanmayıp tembelliği seçenler aslında çok daha zor olanı seçmiş oluyorlar.
Çok farklı ve ciddi imtihanlardan geçirileceğimiz kısacık dünya hayatında imtihanı en kolay şekilde verip hem dünya da hem ahirette saadete kavuşmanın yolu gönüllü terlemeye talip olmaktan geçiyor. ALLAH’ın emirlerindeki tatlı külfete katlanmayıp tembelliği seçenler aslında çok daha zor olanı seçmiş oluyorlar.
Hem dünya da çok daha fazla terliyorlar hem ahirette ebediyen terleyecekler.
ALLAH her insana imtihan vesilesi olarak, her biri kâinat değerinde birçok cihaz takmış. Bu cihazları ebedi hayatı kazanmamız için vermiş. En güzeli ve kolayı bu cihazları ALLAH’ın bize emanet ediş gayesine uygun kullanmak. Çünkü her şey onu yaratan RABBinin ona yüklediği görevi yapmakla mutlu oluyor. Aksi halde ilk anda mutlu olacağı zannedilse bile hemen ıstırap başlıyor.
Bize emanet edilen cihazları veriliş gayesine uygun kullanmak ilk bakışta nefsin hoşuna gitmese de, sonraları ne gibi hayırlara dönüştüğünü ve ne gibi zararlardan bizi koruduğunu fark ediyoruz.
Merak, endişe, inat, korku gibi ebedi hayatı kazanmak için verilen hisleri yerinde kullanmadığımızda başımıza ne gibi belalar getirdiği malum.
ALLAH her insana imtihan vesilesi olarak, her biri kâinat değerinde birçok cihaz takmış. Bu cihazları ebedi hayatı kazanmamız için vermiş. En güzeli ve kolayı bu cihazları ALLAH’ın bize emanet ediş gayesine uygun kullanmak. Çünkü her şey onu yaratan RABBinin ona yüklediği görevi yapmakla mutlu oluyor. Aksi halde ilk anda mutlu olacağı zannedilse bile hemen ıstırap başlıyor.
Bize emanet edilen cihazları veriliş gayesine uygun kullanmak ilk bakışta nefsin hoşuna gitmese de, sonraları ne gibi hayırlara dönüştüğünü ve ne gibi zararlardan bizi koruduğunu fark ediyoruz.
Merak, endişe, inat, korku gibi ebedi hayatı kazanmak için verilen hisleri yerinde kullanmadığımızda başımıza ne gibi belalar getirdiği malum.
Nefsimize mağlup olup gönüllü terlemeyi seçmediğimizde hem o an yaşadığımız acılar, akıttığımız terler çok daha fazla oluyor hem her geçen gün o yanlıştan vazgeçmek için akıtmamız gereken ter miktarı artıyor. Sigarayı bırakmak için akıtmamız gereken ter başlamamak için akıtılan terden çok daha fazla. Sigaranın verdiği maddi manevi zararlardan dolayı akıttığımız ter başlamamak için akıtılan terden çok daha fazla.
Ama insan vaktini hayırla doldurmazsa ve günaha yaklaştıran malayani ve lüzumsuz işlerden kendisini korunması da pek mümkün görünmüyor. Bu konuya dikkat çeken bir hadis:
Kulun bütün düşüncesi âhiret olursa, ALLAH onun işini derli toplu yapar. Gönlünü zengin kılar. Artık o kimse zengin yatar, zengin kalkar. Şayet bütün düşüncesi dünya olursa, ALLAH onun işini dağıtır. Akşam ihtiyaç içinde fakir yatar, ihtiyaç içinde kalkar.
İnsan asıl vazifesi olan kulluk ve şükre devam ederse ALLAH’ın onları daha bu dünyada da nimetlere kavuşturacağı, eğer bunu yapmazlarsa daha dünyada cezalara çarptıracağı bir çok ayette geçer.
Eğer siz iman eder ve şükrederseniz, ALLAH size neden azap etsin! Nisa 147
O (peygamberlerin gönderildiği) ülkelerin halkı inansalar ve (günahtan) sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık, fakat yalanladılar, biz de ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik. A’raf 96
Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) ALLAH çoğunu affeder.Şura 30
O kâfirlerin dönüş yapmaları ümidiyle, onlara en büyük azaptan önce, dünyada açlık, musîbet, esaret, ölüm gibi peşin bir azap tattıracağız. Secde 21
Ayetlerin de açıkca bildirdiği gibi dünya ve ahirette acılara maruz kalmak istemiyorsak, daimi saadet ve nimetlere kavuşmayı arzuluyorsak en kolayı, en fıtrisi ALLAH’a iman ve itaat yolunda tatlı tatlı terlemek.
Ama insan vaktini hayırla doldurmazsa ve günaha yaklaştıran malayani ve lüzumsuz işlerden kendisini korunması da pek mümkün görünmüyor. Bu konuya dikkat çeken bir hadis:
Kulun bütün düşüncesi âhiret olursa, ALLAH onun işini derli toplu yapar. Gönlünü zengin kılar. Artık o kimse zengin yatar, zengin kalkar. Şayet bütün düşüncesi dünya olursa, ALLAH onun işini dağıtır. Akşam ihtiyaç içinde fakir yatar, ihtiyaç içinde kalkar.
İnsan asıl vazifesi olan kulluk ve şükre devam ederse ALLAH’ın onları daha bu dünyada da nimetlere kavuşturacağı, eğer bunu yapmazlarsa daha dünyada cezalara çarptıracağı bir çok ayette geçer.
Eğer siz iman eder ve şükrederseniz, ALLAH size neden azap etsin! Nisa 147
O (peygamberlerin gönderildiği) ülkelerin halkı inansalar ve (günahtan) sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık, fakat yalanladılar, biz de ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik. A’raf 96
Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) ALLAH çoğunu affeder.Şura 30
O kâfirlerin dönüş yapmaları ümidiyle, onlara en büyük azaptan önce, dünyada açlık, musîbet, esaret, ölüm gibi peşin bir azap tattıracağız. Secde 21
Ayetlerin de açıkca bildirdiği gibi dünya ve ahirette acılara maruz kalmak istemiyorsak, daimi saadet ve nimetlere kavuşmayı arzuluyorsak en kolayı, en fıtrisi ALLAH’a iman ve itaat yolunda tatlı tatlı terlemek.
Bunun alternatifi acı acı ve neticesiz ve çok daha fazla terlemek.
lumiere571.blogspot.com
latahzeninnallahemeana.wordpress.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder