Et-Tahiyyat
Bütün hayat sahiplerinin hayatları ile ALLAH’a takdim ettikleri zikir ve tesbihleri, insan kendi namına ALLAH’a bu kelime ile takdim ediyor. Bu kelimede böyle bir külliyet bulunuyor.
El-Mübarekat
kelimesi, yeryüzünde ne kadar berekete sebep ve vasıta varsa, hepsine işaret eden özlü bir kelimedir. Mesela tohum ve çekirdekler mübarektir. Yani içinde tonlarca nimeti barındıran ve berekete sebep olan küçük ama bereketli mahluklardır. Bir torba buğday tohumunu tarlaya saçıyoruz, onlarca torba buğday mahsul alıyoruz. Demek o bir torba buğday tohumu mübarektir. PEYGAMBER EFENDİMİZ(asv) ALLAH’a arz-ı ubudiyet ederken, bütün bu bereketleri nazara alıp öyle teşekkür ediyor. Tahiyyattaki mübarek kelimesi böyle ihatalı ve geniş bir manaya sahiptir.
Toprak, hava, su ve ziya bu tohum ve çekirdeklerin annesi ve hamisi olduğu için, onların fıtri bütün ibadet ve tesbihleri bu dört unsurun hesabına ve namına olur.
İnsan da namazında bu manayı düşünerek kendi hesabına arz-ı ubudiyet etmekle yükümlüdür.
“Es-Salavat”
kelimesinde ise, daire biraz daha daralıp, sadece hayat ve ruh sahiplerinin yapmış oldukları tesbih ve zikir tevkil ediliyor. Yani hayatlı ve ruhlu ne kadar mahluk ve bu mahlukların ne kadar zikir ve tespihi varsa, hepsini sana takdim ediyorum diyor es-salavat kelimesi ile. Yine dört unsur bu hayatlı ve ruhlu mahlukata ve onların ibadetlerine ve tesbihlerine dolaylı olarak yardım ediyorlar.
“Et-Tayyibat”
kelimesinde daire ve mana daha da hülasa bir şekle gelerek, sadece kamil insanların ve büyük meleklerin ibadet ve zikri temsil ile tevkil ediliyor. Yani PEYGAMBER EFENDİMİZ (asv) bu kelime ile alim ve evliyaların ve büyük meleklerin yapmış olduğu bütün ibadet ve ezkarı kendi namına ALLAH’a takdim ediyor. Cüzi ibadetini böyle külli bir niyet ile genişletip külliyet kazandırıyor.
Her hususta olduğu gibi bu hususta da bize model oluyor. Yani biz de tahiyyat ile, böyle külli bir niyet ile, cüzi ibadetimize külliyet kazandırabiliriz. Dört unsur için yukarıda yapmış olduğumuz benzer ilişkiyi burada da düşünebiliriz.
İnsanın bütün kainata santral olması bu manayı daha da kuvvetlendiriyor.
İnsan fıtraten bütün kainata santral olamasa idi bu külli vekaleti üzerine alamazdı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder