İnsan bir hülâsa(öz)… Fatiha hülâsa… Namaz hülâsa..
Namazdan sonraki tesbihler de bir hülâsa…
Bir “gün” de, zaman itibâriyle,bütün zamanların bir hülâsasıdır .
İnsan, namaz vakitlerinde, kâinatın, dünyanın ve kendisinin ömürlerini, bir günlük sayfada okur, bir günlük perdede seyreder, tefekkür eder. Kâinat yaratıldığı gibi, insan da yaratılmıştır.Dünyada mevsimler olduğu gibi, insanında ömründe mevsimler vardır.
İnsanın bir gençliği, bir ihtiyarlığı olduğu gibi,dünyanında gençliği ve ihtiyarlığı vardır.
Namazdan sonraki tesbihler de bir hülâsa…
Bir “gün” de, zaman itibâriyle,bütün zamanların bir hülâsasıdır .
İnsan, namaz vakitlerinde, kâinatın, dünyanın ve kendisinin ömürlerini, bir günlük sayfada okur, bir günlük perdede seyreder, tefekkür eder. Kâinat yaratıldığı gibi, insan da yaratılmıştır.Dünyada mevsimler olduğu gibi, insanında ömründe mevsimler vardır.
İnsanın bir gençliği, bir ihtiyarlığı olduğu gibi,dünyanında gençliği ve ihtiyarlığı vardır.
İnsan nasıl ki başka bir âleme geçecek, dünya da, kâinatla beraber başka bir âleme geçecektir.
5 vakit namazın kılındığı vakitlere dikkat edersek, bu hakikatlere işaretler olduğunu farkederiz.
Bizim günübirlik müşahede ettiğimiz değişimler, küllî, kapsamlı değişimleri, kâinat çapındaki değişimleri ihtar eder.
Kâinatın bir ömrü vardır.Dünyanın bir ömrü var,
İnsanın da bir ömrü vardır.
Bu beş vakitte, bu 3 ömür zamanlarındaki büyük değişimlere işaret vardır. Evet…namaz vakitlerinde insan, kainatın, dünyanın ve kendisinin ömrünü, birgünlük sayfada okur, birgünlük perdede seyreder, tefekkür eder.
Dünyanın ömrüne göre:Sabah namazı : İlkbahara..
5 vakit namazın kılındığı vakitlere dikkat edersek, bu hakikatlere işaretler olduğunu farkederiz.
Bizim günübirlik müşahede ettiğimiz değişimler, küllî, kapsamlı değişimleri, kâinat çapındaki değişimleri ihtar eder.
Kâinatın bir ömrü vardır.Dünyanın bir ömrü var,
İnsanın da bir ömrü vardır.
Bu beş vakitte, bu 3 ömür zamanlarındaki büyük değişimlere işaret vardır. Evet…namaz vakitlerinde insan, kainatın, dünyanın ve kendisinin ömrünü, birgünlük sayfada okur, birgünlük perdede seyreder, tefekkür eder.
Dünyanın ömrüne göre:Sabah namazı : İlkbahara..
Öğle : Yaz mevsimine…
İkindi : Güz mevsimine… Akşam : Güz mevsimi sonunda pek çok mahlûkatın vefatına, kış uykusununa çekilip, gözden kayboluşlarına…
Yatsı : Kışın, beyaz kefeniyle yeryüzünü örtmesine…
Gece vakti : Kış sonuna
İkinci sabah : Kıştan sonra yeni gelen bahara işaret eder…
İnsanın ömrüne göre:
Sabah vakti : Anne rahmine düştüğü zamana.. Öğle : Gençlik kemâline…
İkindi : Güz mevsimine… Akşam : Güz mevsimi sonunda pek çok mahlûkatın vefatına, kış uykusununa çekilip, gözden kayboluşlarına…
Yatsı : Kışın, beyaz kefeniyle yeryüzünü örtmesine…
Gece vakti : Kış sonuna
İkinci sabah : Kıştan sonra yeni gelen bahara işaret eder…
İnsanın ömrüne göre:
Sabah vakti : Anne rahmine düştüğü zamana.. Öğle : Gençlik kemâline…
İkindi vakti : İhtiyarlığa ..
Akşam vakti : Vefatına…
Yatsı: : Geride hatırlanan şeylerinin de unutulduğu zamana..
Gece vakti : Kabir âlemine İkinci sabah : Kabirden kalkışına işaret ediyor.
Âlemin ömrüne göre: Sabah : Semâvât ve arzın yaratılmasından, birinci gününe..
Öğle : İnsanın yaratılıp da, dünyaya gönderildiği
zamana…
İkindi : Asr-ı saadetin yaşandığı devre..
Akşam : Kıyametin kopması zamanına…
Yatsı : Bu âlemin artık bütün bütün kapanmasına…
Gece vakti : Berzah âlemine…
İkinci sabah : Haşir sabahına işaret ediyor. İşte bu vakitlerde, insan kendi ömrünü müşahede ettiği gibi, dünyanın ve kâinatın ömürlerini de hatırlar. Ve bu vakitlerde KADİR’i ZÜ’L-CELAL’in azametli tasarrufunu, işlerini, kâinatı halden hale çevirmesini ve kudret mucizelerini, bunlarla beraber, her değişimle lutfedilen nimetleri hatırlar. “Demek, vazife-i fıtrat(yaratılış vazifesi) ve esâs-ı ubûdiyet(kulluğun esası) ve kat’î borç(kesinlikle borç) olan namaz, şu vakitlerde lâyıktır ve enseptir(uygundur).”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder