ALLAH kainatı yaratırken her şeyi birbiri ile irtibatlı ve bağlantılı yaratmıştır.
Bu yüzden bir şey ile her şey arasında kopmaz ve sıkı bağlar vardır. Parçaya hükmedebilmek bütüne hükmedebilmekten geçer. Zira parçanın oluşumu tamamen bütünün dayanışma ve yardımlaşması ile mümkündür. Mesela insanın gözü ile güneş arasında sıkı bir bağ vardır. Gözün görmesi güneşin ışığına bağlanmış. Demek gözün sanatkarı kim ise güneşin sanatkarı da o olmak iktiza eder.
Bu ilişki insanın bedeni ile bedenin bir cüzü olan hücre arasında da vardır. Hücre ile beden arasında öyle sıkı bir bağ ve münasebet var ki, bedenin genel ahvalini bilmeyen birisinin hücre üzerinde tasarruf ve tanzimde bulunması mümkün değildir. Bu yüzden hücre üzerinde tasarrufta bulunacak birisinin en evvel bedenin genel ahvali üzerinde bir tasarrufu ve tasavvuru gerekir. Bedene vakıf olmayan birisinin bedenin bir cüzü olan hücreye hükmetmesi mümkün ve kabil değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder